Bir seher vaktinde düşmüş yollara
Varını sırtlamış bir derviş gördüm
Sıladan ayrılıp düşmüş yollara
Narını sırtlamış bir derviş gördüm

Tebessüm eyleyip selamın verdi
Aldım selamını hû deyip durdu
Yola revan olmuş bir derdi vardı
Canını sırtlamış bir derviş gördüm

Ay misali paktı parlaktı yüzü
Sualim var deyi pür baktı gözü
Pişmiş idi gördüm pek toktu sözü
Kârını sırtlamış bir derviş gördüm

Dedim niçin melul mahzun gezersin
Dedi sorma ey can beni üzersin
Dedim hakikatli sözler dizersin
Zarını sırtlamış bir derviş gördüm

Aldı heybesini elini bandı
Çıkardı içinden ikramın sundu
Yüzün dönüp yola şeyhini andı
Bezini sırtlamış bir derviş gördüm

Der Bünyamin paha biçtiğin yalan
Zevk-ü sefa yiyip içtiğin yalan
Ahrette sırattan geçtiğin yalan
Özünü sırtlamış bir derviş gördüm