4
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
1241
Okunma

Hüzünlerin ortasında
gece karanlığı sökerken
ben hala rüzgarınla savrulan
alevinle kavrulan yaralar sarmaktayım
her gece düşe kalka şafaklar sökmekteyim.
Hey benim...
Gül yaprağım gönül toprağım
bir günlük deyildi ömürlük sevdam
hiç bitmeyecek umutsuz kavgam
acı soluyorum nefes yerine yorgunum
gurbet şafak söktü yine dargınım.
Say ki...
Ateş diye her gece kucakladım ben seni
çekilmeyen dertlere saldın sen beni
keskin düşer gözyaşlarım geceye karışır seli
bir hayalin peşinde büyüttüm gözlerini
küskünüyüm gönlümün kırıldı çiçekleri.
Ay dolanır geceye hasret düşer içime
karanlık yolda ışık aramak büyük mesele
gecenin rengini kattım içimin matemine
kaç defa vuruldum öldüm girdim kefene.
Kaç menekşe boyun eğdi dargınım
al ne varsa senindir bu canım
vurdun hançerini akıyor kanım
gurbet şafak söktü yine yorgunum.
Sürgünüm sözlerine
yorgunum gözlerine
kaç kurşun yüreğime
vurdun yine ölmedim
gurbet şafak söktü yine zordayım ....
Şiir_Yaralı_34/Avusturya