5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1633
Okunma

Veba silaha ve kana, dile dokunan aha
Sonra akşama, bulaşır kimsesi bulunmaza
Sanki gelsen bir karanlıkta
Kalsan kalsan, aksanıma aksan
Uzun cümlelerin yorgunluğuyla
Duraklasan gecede, gece dursa
Karanlık olsa karanlığın ortası bile
Durmadan durdurmadan kabarsa
Güneş bana yorgun batmaz
Takılmaz perdelerime hüzün.
Veba silaha ve kana, gece inen kuşlar da
Gözetir lambalarımı veba işlenir kırık sazda
Vedaları yazan şairler çizerken resimleri hazana
Yaprak ve tel, mahpusluk gurbet akşamı
Bir erguvan renginde, sigara tadında
Sarılıp sarılıp dumanlaşır zihnimde.
Yalnızlığın karanlık gözlüsü çekilsin
Nöbetim suzinaktan çalma bir havada bulanık
Şarkılara tutulmuş cızırtılı plakta.
Çalsam çalsam, dinletsem neşeyi
Sana sahip yaralarımı da sersem ortaya
Kaybolma belamda çizilmiş seyrek
Çiçekler toplarım ırmaklarında,
Kaybolur, serencam bakarken kuşlar kanatlandırıp
Gülüşlerinde bir güneş gibi aksan dudaklarımda
Yılkı bir yıldızın parıltısında parıldayan alnından
İstencimi okumak kadar istekliyim hem.
Gözlerine dalsam, dalsam da çıkmasam
Tarihin tarifini ve hayatın rengini
Yaşamak için ömürlüce ölüme kinaye
Dizsem, veba olur hece, geceye düşünce.
Geceye veba, kırdı aklım dağları
Sanki kağıt yırtılınca inleyen gök
Bir veba bıraktı gözüme.
Artık ağlamıyorum, hasret vecid
Çığlıklarını naralarken kalbimde,
Dağlar diyorum,
Dağlar savruldu yine gözbebeğimden
parmakucu nisan/2008