1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
563
Okunma

İçimi acıtmıştı.
Parçalanmıştı yüreği, acıyla sızlamaktan.
Kan ağladığı belliydi yüreğinin kanamasından, pişman olmuş halinden.
Gülmüyor.
Gülemiyor, hep düşünüyordu.
Dalgın, dalgın ağlamaklı gözlerle, uzaklara bakarken!
Canım yanmıştı, bakışlarından.
Bakışlarından...
İlk başta iç kanatan bir sevda gibi düşündüm.
Öldüm, öldüm dirildim.
Onun bu halini kendi halimle kıyasladım.
Sordum.
Ve!
Yanıldığımı, anladım.
Bakıyordu, karşıya.
Yüreği ırmak olmuş akıyordu, kayalık vadilerin arasından
Düşündüm.
Kim bilir neler, neler geçmiştir dedim başından.
Kendime benzetmiştim.
Oturdum uzun, uzun sorguladım kendi halimi.
Ağlamak istedim.
Ve!
Haykırmak istedim.
Acılar içinde deştim, deştim, durduk yerde bölük pörçük geçmişimi.
Sonunda sızlatmayı başardım.
Kendi elimle, durduk yerde yüreğimi.
05 Mart 17
Ahmet Yüksel Şanlı er