bu gün zenginlerin oturduğu bir semte gittim,
elime kocaman bir çıkın...
ortalıkta ne kadar, salaş aşkları varsa topladım.
götürüp, varoş dedikleri sokakların,
kaldırımlarına avuç avuç attım.
bu gün seninde orada doğduğunu zannettim.
kendimi de zengin farz ettim.
uçsuz bucaksız dünyalara gidecek,
el değmemiş damak varmamış,
tatlara dil değdirecek,
kendimi Süleyman kadar zengin ilan edecektim.
gözün değil gönlün hissettiği sevdalar okuyacak,
aslında kurşunun ,
dile kıyasla, daha masum olduğunu görecektim.
sigaranın da beş para etmez olduğunu,
içime akan duman, onun
cenneti kadar kısa sürecekti içimde.
bu gün seni çektim yarıya,
yas ilan ettim ,
ülkemin her bir resmi kurumunda.
zelzele var, yüreğim de
ölçmüyor mu sismograflar?
içimde ki hasarın şiddetini.
bu gün kendimi hüsrandan yana zengin farz edecektim.
sen ibadetime niyet etmeden .