Her söylem nefesleniyor gamzelerin
sessizliğinde
farkına varmadan biraz gün ışığı her duygu biraz akşam
biraz
yağmur gururun hüznü damlıyor yaprağın ucundan
şurası acıyan kıraç topraklar
şurası karlı dağın eteği
yüzüne inmiş dağlar denizler
kaşların dağlarında
bulutlar
gözlerinde inci
yağmurlar
ellerin;
avuçlarında ufaladığın toprakta kokuyor yurt
sevgisi:
kolların ırmak senin çocuğunu sarar gibi
sıcacık sımsıkı sıkıca tut kucakla
bütün renkleri
bir fırtınadır saçlarını dağıtan bir rüzğardır yüzünü yalayan
siyah beyaz bir
zamandan geçiyor
vakit sağdan soldan çaprazdan vuruyor poyraz
penceremizde ahmakıslatan bir
yağmur hadi
güldür me beni mutluluk
mutlu olmak
neyine
gözün gördüğü yerde görünmüyor
şimdi bana diyeceksin ki; bakmasını bilmiyorsun
bakmasını bilmediğimiz bir şehirdir bizim umutlarımız
bir iklimdir ilkyaz karakış sonbahar
ürkektir bizim bakışlarımız biraz miyop biraz hipermetrop
uzağı yakını işişten geçtikten sonra farkederiz
ülke olarak
ürkektir bizim sevmelerimiz
el uzansa kol çeker
ah
kadınlar
kadınlar
tanrının sevdiği
kadınlar
kısa... uzun... orta boylu
kadınlar
ince... şişman... balıketi
kadınlar
dertli... dertsiz... umarlı.. umarsız
kadınlar
ve
dünyanın yükünü omzunda taşıyan ezilen
kadınlar
bak yine iş sizlere düşüyor..
bırakın sandıkları çeyiz doldurmayı bu bahar
bu bahar b
aşka bahar
bu bahar sandıkları
mavi ışık ışık doldurun
bu bahar b
aşka bahar
bu bahar var olan sandıklara
menekşe dik lale dik gitmesin elden var olan egemenlik
ben en çok
çocuklarını seven
kadınları severim
nasıl severler
çocuklarını bilirim
toprak gibi
ekmek gibi su gibi
bir okyonustur taşıdıkları küçücük yüreklerinde
ve gözleri büyür ş
aşkınlıklarını gizleyemez
körpe umutlar besler başucunda mumlar diker karanlık
geceleri aydınlatır
aynalarda yüzleri dağlar gibi kırışık
akdeniz gibi
gülüşleri... fildişi sahilleri düşü tanrının sevdiği
kadınlar
dört duvar arasında kısa süren sevinçleri
yara bere içinde gövdesi
baş belâsı bir güzellik
tozbembe soluğu sıcak
sonsuz
sevdalara aşermede mutluluk
kış ağaçları gibi çırılçıplak her dem kul köle:
ve kuşlar uçuyor gözlerinde
tedirgin
gökyüzünde incili
yağmurlar
şimdi her
kadın memleket gibi yaslı
şimdi her
kadın kaygılı biraz ücra
bu suskun sessizlikten kurtulup
gelin bu bahar bir çılgınlık edelim
bu bahar bütün çeğiz sandıklarımıza
menekşe
gül lale dikelim
mavi ışıklı
Bakarsın ekilen tutar; hayırlısıyla ya tutarsa:
Nurten Ak Aygen
25/02/2017