Gönlüm rakı mı istersin meze mi?
Yine mi düşürdüler seni,
Bu kez neye geldin?
Faka mı göze mi?

Fakçılar n’oldu gözüm?
Var mı haberin ?
Bizde olurdu ey Yer!
Senin o kulağını yerim.

Gönlüm tiryakiye meze ettiler,
Seni kaç kere!
Ne zaman çıkarmak istesen
Bir velvele;
Susturuldun!
Çünkü düzen ile düzenbaz;
Hep el ele.

Dediler sana yediğin son kazıkta:
‘‘Sana bu kazık komaz!’’
Bir tek kendilerine yazık da,
Sanki adın Thomas.
‘‘Üstüne soğuk su içtin mi?’’
Bre keyif yapan gafil
Derinden de bir ‘‘Oh’’ çektin mi?
‘‘Eşeği sağlam kazığa bağlama
Bir de başkalarını suçla bu ne hakla ?’’

Eşeği gözüne kestiren kazığa bakar mı?
Başlarına gelse bu kadar maval atar mı?
Kendilerini acıtır zırnık kadar acı,
Senin büyük acın olur alay aracı.

Gönlüm anla! Bu dünya,
Firavunlara layık
Kocaman bir Çilingir Sofrası.
Zalime ‘‘ye! ye!’’ der de;
Yalnız mazlumadır tafrası.

Bu bir bayrak yarışı,
Hep böyle sürer gider.
Yanlışa sapan kazanır
Hakikati isteyense,
Dünya sofrasında yenir gider.

Tarihi:2017 Yılı Ocak Ayı
Alim KAHYA