Yıldızların koynuna gizlenmiş aşıkların
en masum günahları düşüyor geceden sabaha.
benimse,bir düş yontusu aralıyor kirpiklerimi.
uyanmakla uyumak arası berbat bir miskinlik bu.


İşte ! Yeni güne merhaba!
ayak ucumda terliklerim,
bir kupa kahvem,
zehir zıkkım sigaram,
ve akşamdan kalma ağrıyla zonklayan bir başım var.

Bunlar senin yüzünden sevgili...
selâmı bile uzak bir kentin
ufuk ötesi yalnızlığı sarıyor sensizken beni.
üşüyen yüreğimin sükûnetini bozuyor
kokunu getirmeyen rüzgâr.
tedirgin ve en bağnaz cümleler çörekleniyor
yorgun düşüncelerime.


Elimde değil ! Özlüyorum vazgeçilmez kıldığın her şeyi.
en çokta ince narin ellerini.
güldüğünde benimde yüzüme düşen tebessüm gölgesini.
sen en iyisi mi davetsiz gel şehrime.
bende konaklasın yüreğin.
ve, hiç gitme dergâhın olsun yüreğim.

Bilemezsin,
mermi soğukluğuyla gidenlerin ardından,
yapraklarını kapatan güne bakan vurgunuydu sol yanım.
güneşine yüz çevirdiğim den beri
hürriyet gibi tutkunum sana.

Şimdilerde,
içimde susmayan bir özlem tezenesi,
aşkın al yelesinde, adın yazılı nice mevsimlerim var.
sadece korkuyorum yokluğunda yok olmaktan.

Sayende,
içimde çağlayıp akan bir bahar,
ve ıslak gözlerimde,
hasretten erken açmış badem çiçeklerim var.


Dilek USTA