öyle çok sevmişti ki delikanlı kızı
kız da gelincik gibi boynun bükünce
tamam dedi büyükler gelsinler istemeye
Allah’ın emri ve Peygamberin kavli ile...


çikolata, çiçekler, takım elbise derken..
oğlumuz ne iş yapar sorusuna sıra geldi
çırağımdır dedi tornacı Mehmet usta
delikanlım adam gibi adamdır
hayatım da tek varlığımdır
mangal gibi yüreği vardır



çok sevmişti gök bakışlı kız da delikanlıyı
tuzlu kahve servisin de sırasını şaşırınca
Mehmet ustaya kalmıştı hayatın tüm acısı
ya kızımız dedi usta sevmek nedir bilir mi!


sevmek dokumaktır emekle
sevmek dokunmaktır canı gönülle
duymaktır yüreğinin en kuytu yerinde
seversen o Dünyanın en güzel insanıdır
ama Dünyanın en güzel insanını sevmezsen
o Dünyanın en güzel insanı değil dedi kız babası



sevmek mutluluğun ilk şartıdır dedi Mehmet usta
yaptığı iş adamlığının altındadır sorasan bir dosta
zira yaptığı işin içine eden çok adam var Dünyada
işi ki iş işten geçmeden yücelten insandır sonuçta


oysa daha on beş yıl önce tee ilkokul da
mühendis olacak doktor olacak öğretmen olacak derdi
bir birini seven bu gençlerin hem baba hem anneleri
çöpçü olacak işçi olacak tornacı olacak diyen yoktu
sevmeye de hakkı yoktu işi olmayanın derdi çoktu
işsizlik yüzde onüç üniversitenin de anlamı yoktu



bizim çocuklarımız adam/kadın olacak
sizinle işi ile değil kişiliği ile konuşacak
ve yalan Dünyada aşk ile sevda ile mutluluğa koşacak

ki bizim çocuklarımız bizden kalan acılarla yaşlanmayacak...