Diyorum ki ;
Ne on dört şubatı ne yirmi bir haziranı
Ne de gidişine milat olan kara eylülü

Aslında hiç unutmadım biliyor musun seni

Öyleyse neyin nesi bu “ SEVGİLİLER GÜNÜ”
Sevginin ayı günü mü olur
Sevgi karşılıksız günsüzdür
Yani demem o ki sevgi bir ömür boyudur

Sence de ..sizce de öyle değil mi dostlar

Söyler misin ey göçmen kızı
Mesela sen unuttun mu beni
Yada sevgililer günü için
Hatırlamak istediklerin arasında ..
Yani sırada mıyım bende

Ve hatırlar mısın bilmiyorum
Hani her odama gelişinde
Bahar olurdu kışım
Sevinirdim de çocuklar gibi
Gerçek olurdu sanki düşüm

Hele elimi tuttuğunda elin
İçimi tarifsiz bir heyecan kaplar
Sevincini saklayamazdı şu deli gönlüm

Daha belini kırmadan lafın
İki yudum almadan çayından
Birden zengin kalkışı yaparak “ ben kalkayım..” derdin

Anın doyumsuzluğunu anlamaz mıydın
Yada oynanan rolün bir parça mıydı bilmiyorum ki
Sanki kurşun sıkardın beynime
Oysa zaman nasıl da çabuk geçerdi seninle
Yoksa bana mı öyle gelirdi bilmiyorum ki

Hani bazen hayal olmandan korkardım da
Yüzüne bakmaya cesaret edemezdim ya

İşte o zaman sanki aklımdan geçenleri anlar
Ruhumu rahatlatmak manasında
Beklenmeyen buselerinle teselli eder
Yalancı meme verirdin ya mutluluğa

Sanki dünyalar benim olur
Umudu yarına taşıma adına teselli bulur
Deli gönlümü öyle rahatlatırdım

Ve tüm bunlara ,bu kaprislerine rağmen
Nedendi bilmiyorum sana karşı koyamaz
Hatta bakmaya doyamazdım
Sonra birden canım kaynar
İçimde tarifsiz duygular depreşir
Hisler hasretle kaynaşır coşar
Hatta fırtınalaşır birden
Sarılmak Öpmek gelirdi içimden

Gelirdi ya her defasında da vazgeçerdim

Çünkü biliyordum ki
Sen Kaf dağının ardında bir zümrüt-ü Anka kuşuydun
Bense olmayan sabahlarda tutmayan bir uykunun düşüydüm
KAŞİF KANİ ERTÜRK

SEVGİYİ SADCE BİR GÜN DEĞİL , BİR ÖMÜR BOYU YÜREĞİNDE YEŞERTENLERİN GÜNÜN EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLUYOR SEVENLER MUTLU OLSUN DİLİYORUM