Bir yumak yapmıştık
Aşkla sevgiden
İlmek ilmek dokumuştum
O şalımı ben
Sevgiden
O kadar saf ki duygular gibi
Gözlerine vuruldum yâr
Sensiz kaldığım gecelerde,
Hüzünlerimi
Gömdüm yüreğime
Zaman çabuk geçer derler
Ama
Sabahlar olmuyor
Uzadıkça uzayan şu zalim gecelerde
Hep sensizlik vuruyor
Çığ düşüyor zirvesinden dağların
Nereye gidersem gideyim
Şimdilerde
Senden kalan renklerle yazıyorum
Sevda şiirlerini

Biliyor musun
Sen maviyi severken
Bense moru severdim
Hani
Mor sümbülüm
Mor Menekşem
Mor çiçeğim diyordun ya bana
Ondan olsa gerek
Sen sevdirdin mor rengi bana
Lavantalar da mor açar bilirsin
Nasılda severim
Bir görebilsen
Yine de
Nerede olursan ol
Senin gülen mavi gözlerini
Görebiliyorum
Hem
Bir mevsim buldum ben
Kendime
" Gülay" koydum adını
Hani
Gülaylı çay içiyorken yudum yudum
İçine de şeker yerine
karanfil kattığımız
Doğum günü hediyen
Üstünde resimlerimiz olan filcanla
İçtiğimiz çay
Şimdi ellerimin arasında
Sıcaklığın var inan

Bu sabah pencereme
Minik bir serçe kondu
Durmadan vuruyordu cama tık tık
Sana bir müjdem var diye sesleniyordu
Gagasına iliştirilmiş
Pulsuz mektubum varmış
Sen yollamışsın
İnanamadım gözlerime
Şubatın gülücüğünden
Haber gelmiş
Yoksa beynim
Yine oyunlar mı oynuyor
Senin olmadığın bir dünya da
Yaşamak zoruma gidiyor
Biliyormusun
Tek dostum şiirler
Bir bebek gibi
Onları kundaklıyorum
Resimlerle süslüyorum
Müzikler ekliyorum, senli şarkılardan
Belki duyarsın diye
Dinliyor musun

Aslı Gül