0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
840
Okunma
Sancılarımı saçmış hasretin yüzüme çarparken
Demir kapılar ardında , nağmelerin kusuru gudubet bir sevda gibi çöreklenirken
Kuş kanatlarına takılmış özgürlükler gözlerime kanat çırparken
Duvarların soğuk essede yüreğime ...
Sen umudunu soğutma !
Tan ağarır vakitler öyle kimsesiz sesler eşiğinde döner ki gün dönümüne
Sanırsın !
Gazele çalmış gülümsemeler dökülür yüreğimin dallarından ömrüme
Akşam akşam bir fırtınaya tutulur da , dizlerinin bağı kesilmiş derviş gibi döner gönlüme
Duvarların yıkılsada üstüme...
Sen umudunu yıkma !
Nefesin hasretle içine çekilmiş tütün kokularına dokunur
Mürekkebin sevdiklerin üzerinde kurduğun hayallerine dökülür
Sanırsın !
Zeytin çekirdeklerinin dizilişine dirilen umutlarım hasbi niyetlerle okunur
Duvarların kararsada gözlerine ...
Sen umudunu karartma !
Ahmet Faruk Şahin