GÜÜNAAYDINN......
Bir çay , bir simit birde ,soba üstündeki kestaneydi seninle hikayemiz....
Çayla içimizi ısıtır, simitle karnımızı doyurur, kestane ile de keyfimizi okşardık.....
Keyfimiz ve kahyamızda mutluydu anlıyacağın küçücük bir odada.....
Bir türkü tuttururdun sen.....
Yakarken sobanın altını....biraz ondan biraz bundan.....
Biri çay suyu koyarken sobaya digeri kestaneyi çizerdi .
Ben kilo alıcam derdim derdim de yerdim hep....
Patatesler yan tarafta pişerdi sessiz sedasız
Sen peynir sürerdin elin yana yana üstüne....
Yonu taşlı odanın her köşesi ısınırdı...o harla yanan sobada..
Eskinin yün battaniyelerini alırdık sırtımıza...
Elde çay sırtta battaniye yağan karı izlerdik
Soğuktu kışlar hatırlar mısın....kışın uzun ômürlü olduğu yıllardı
Karın çok yağdığı ayakların gömüldügü yıllar
Tarlası olanlar sevinirdi.. Yakacağı olmayanlar üşürdü...
Sahi kaç yıl geçti aradan ......
Kar titreyerek inerdi üstümüze.....
Kıyamazdı.....
Isınırdı soba borusunda üşüyen ellerimiz
Bir kış hikayesiydik aslında biz................
...................................................................
Selma Çanakçıoğlu...30 Ocak 2017