1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3020
Okunma

herkesin, bir hayat hikayesi,
vardır, ömür treninde...
kimileri anlatır
susar kimileri de,
ufka bakar, mütemadiyen
dalgındır dakikalar
geçmek bilmeyen zaman
taş gibi oturur yüreğine
beklersin bir dost selamını
umudun aydınlık çizgisinde
sen hiç konuştun mu kuşlarla
ağaran şafaklarda
ve... sen hiç içine yağdın mı
dolu taneleri gibi
bilemezsin, beklemenin saadet
kapısını, duygular alarm verse de
huzur, ümide kucak açan ve
karanlıkları yırtan şafaklarda doğar
konuşan bir çift göz işarettir artık,
ve bir yürek sızısı vardır
hiç dinmeyen saat gibi
gönlündeki çizgide...
diyorum ki;
herkesin kendine yazması gereken bir mektubu olmalı.
okurken yüzünün kızarmayacağı…
işte gidiyorum artık,
dönüp arkama bakmadan,
Ah! hatıralar...
ızdırap verse de, usandı!
bezdi canından, bu can!
nasıl istersen öylece hatırla!
canın ne isterse söyle bana!
beni, bende bulamazsın artık,
o eski ben"ben"değilim,
çekip çekiştir, fırlat uzağa!
dedikodu yap, arkamdan
pişman da değilim.
ne olur, bir gül
kırık bir kalp
yitik bir umut
üç beş damla
şairce figan
miadı dolmuş
kendiyle baş başa
hayaller ülkesinde mazruf
yüreğine tuz basan
ben.....
kırık,dökük bir adam
benden geriye kalan,
küçük bir armağan....
anladım işte;
keskin bir kılıç vücuda girdi mi
belki bir vuruşta götürür seni.
ama, keskin bir dil gönle değdi mi
onmaz bir yara açar , örseler beni...
yusuf erdoğan
5.0
100% (1)