İçki içer doyunca, direksiyona geçmeden
Yüksek viteslerde gezer; yol, kaldırım seçmeden
Sarhoş olmaz ki, o; saat on ikiyi geçmeden!
Sızar, kazaya bulaşır ama; nedeni yoktur!

Hiç kimseyi takmaz, yoktur kimselere minneti
Trafiğe çıktı mı, umursamaz ki milleti
NASA’dan almış o nadide, eşsiz ehliyeti
Nazar değer diye söylemez, çok bileni yoktur!

Araba sürmek de ne? Uçmaktır onun hayali
Sağa, sola dönüşlerde, asla yakmaz sinyali
Sıkışınca bağırır: “ne bu trafiğin hali!”
Kızar insanlara ama hiç dinleyeni yoktur!

Sorsan bilmez, ne demektir, şu trafik kuralı
Bir elinde telefonu, diğer el sigaralı
Hata yapsa bilir ama hiç olmaz ki oralı
Kaçar, uzaklaşır hemen; takip edeni yoktur!

Çevresine aldırmaz takmış siyah at gözlüğü
Yollar babasının sanır, kendine özgürlüğü
İzmariti camdan atar, hep temizdir küllüğü
Yıkar, aracını her gün; bezle sileni yoktur!

Herkes yanlış kullanıyor, bir tek odur hatasız
Baksalar ruhsatına, kesin araç sigortasız
Makas atarak sollar hep, frenler balatasız
Kasar, kendi kendini de; bir tek öveni yoktur!

Çok kıymetlidir aracındaki o sinyal kolu
Gerek görmez kullanmaya; araç bilir ki, yolu (!)
Bir de ayırt edebilseydi ah! O sağı, solu
Yazar tarihler onu da, kıymet vereni yoktur!

Farları bozuk değildir, sadece fotoselli
Ortama göre yanar, çok duyarlıdır besbelli
Fazla hız yapmaz (!) şehir içi, en az yüz elli!
Basar gaza, gözden kaybolur da, freni yoktur!

Sürat nedir bilmez ki, tek rakip: hava yolları
Bir eksiği var onlardan: motorda turboları
O da olsa, tavan camdan iki yana kolları
Açar, yarışır da; kıracak bir dümeni yoktur!

Caydıramaz hiçbir ceza, hepsi vız gelir ona
Tutanaklar ulaşınca, gitmez ama hoşuna
Son pişmanlık fayda etmez sızlar boşu boşuna
Yakar tüm kağıtları da; ağlar, döveni yoktur!

Yer bulamazsa engelli alanına park eder
“İşim beş-on dakika, hemen gelirim” der, gider
Hiç düşünmez, sonrasında gelen insan ne eder!
Kaçar, kaybolur, bulunamaz; hiç göreni yoktur!

Dikkat eder yollarda her gördüğü tabelaya
Kesinlikle yol verir, üstgeçitteki yayaya
Sebep olsa bile, birkaç zincirleme kazaya
Hasar verir ama maşallah (!) hiç öleni yoktur!

Böylesi canavardan bulunur tüm beldelerde
Çağ atlamıştır birçoğu gelişmiş bölgelerde
Sabahlara kadar gezer; sokakta, caddelerde
Tozar, dolaşır, çünkü; evde bekleyeni yoktur!

Gürültüden zevk duyar, patlaktır hep egzozu
Patinaj çekerek yolda; attırır duman, tozu
Hamdi, fazla abartma! yeter bu şiirin dozu
Duyar, zarar verir sana; engelleyeni yoktur!


Mustafa Gül (Hamdi)
(13.01.2016)