Vuslatın treni beni beklerken
Ayrılık biletini aldında gittin
Sevdaya özlemim tam bitti derken
Gönlümden aşkını çaldında gittin

Çıldırmış sular gibi çağlayıp coştun
Sığmadın kabına,doldukça taştın
Köprüler,engeller,demeden aştın
İçime dert olup aktında gittin

Deli poyrazlar gibi savurdun beni
Azgın volkanlar gibi kavurdun beni
En onulmaz yerimden vurdun beni
Kor ettin sinemi,yaktında gittin

Sevdasız bıraktın,serdin leşimi
Dünyalık ne varsa bozdun işimi
Aklıma uğrama,bırak peşimi
Aşk için karşıma,çıktında gittin

Hayata dayanacak hal bırakmadın
Vuslatı bekleyen yıl bırakmadın
Saçımda,başımda tel bırakmadın
Yüreğimi yerinden söktünde gittin

Hüzünler ömrümde engelden taşlar
Eksilmez gözümden çağlayan yaşlar
Her anımda acılar,yeniden başlar
Firkatin kurşununu,sıktında gittin

Tuğrulum gönlümde gizlidir yaram
Bir çare bulamadım derdime saram
Hayatım zindan oldu,nefesim haram
Dünya’yı başıma yıktında gittin... T.Ç