GİDİYORUZ

Üç yanı derya deniz bir ülkenin
yüzme bilmeyen çocuklarıyız biz.
Belkide ondandır ,
kutsanmış hurafelerle,
Vahşet anaforlarında can verişimiz
Karanlık eller çiziyor ömür haritamızı
yaşamak üstüne değil, ölüm üstüne .


Akılla yüreğin sus pus olup,
Nadanlığın konuştuğu bir coğrafyada
Sırtımız güneşe yüzümüz geceye dönük
iki ileri bir geri mehter adımlarıyla,
yürürken görünmez ufka.
Düşmanlığın kurduğu darağacında
sallanıyor kardeşlik çığlık çığlığa .
Dört yanlış bir doğruyu götürüyor sinsice .
insanlık kadehine ölüm şerbeti koyup
kutsayarak içiriyorlar bize .

Ehil ellerle bilenen nefretin keskin kılıcı
Sallanırken başımızın üstünde gün be gün
Sevmek yaşamak kimin haddine gülüm .
Freni patlamış bir kamyonun içinde
Hipnozlanmış biçimde
göz göre göre
gidiyoruz yokuş aşağı
Ağıtlarla acılarla kol kola
Uçurumun dibine...

MELAHAT ÇETİNKAYA