4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1124
Okunma
aslında çok yakındı olanlar,
tüm yaşananlar...
bilmediği bir oyundu oynadığı.
her yeni gün yabancılar kandırarak,
parlak düşleriyle,
gelişi güzel duygulardan ibaret
var oluyordu,
ruh seyir haritası.
konuşmak yahut susmak...
farketmiyordu bağlanış eylemi için.
niçin sürüyordu bunca şey,
herşey aleni biçimde ortadayken
neden sorgulanmıyordu günahlar
ve niye dua edilmezdi güzelliklere?
artık dolunaya batmış gecelere gizlenmiyordu hüzünler.
pazarlar geçiyor,
susmuyordu agaçkakan kuşlarının çığlıkları
kulaklarda
varoluş masalları vardı göklere anlatılacak.
lakin kuşlarken çalan yıldızları
yetişemezdik ardlarından.
takılardı gagası
bir köşeye
korkar gidemezdiler,
yıldızların gölgesi düşerdi oyunumuza.
söküp atmaya kıyamadığımız parçalarımız
kandırış ve aldanış
sonrası
hüzün ve ayrılımlar
açmazlar, yıkımlarımız...
ve günler geçtikce
küçük,kuytu bir köşede
bir parça ben,
bir kıymık sen
kala kala...
548