0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1260
Okunma

Kaval yel ile dillenir
Sazlar tel ile dillenir
Dilim aşk ile dillenir
Dil gönüldür bilen var mı?!
Aşk bedende bir nefestir
Bülbülden gülüne sestir
Ne takkedir ne de festir
Bir gönüle giren var mı?!
Geçtim takkeden fesinden
Sakalından cübbesinden
Dağda dumanın sisinden
Hakka gönül veren var mı?!
Hak demişsin hak yemişsin;
Türlü türlü halt yemişsin
Hakikati görmemişsin
Hak içinde gören var mı?!
Hakikati bile bile
Yapılmaz ki tek bir hile
Özündeki ateş ile
Hiç gözünü silen var mı?!
Özüm arı duru benim
Yaş yanında kuru benim
Akla gelen soru benim
Hak der iken hilen var mı?!
Göz içine baka baka
Özüm özden aka aka
İçini dışını yıka
Ateşi dil bilen var mı?!
Her eziyet her işkence
Sordun mu hiç nedir sence
Ezmek ise gülü gonca;
Gözyaşını silen var mı?!
Nedir bu canlara zulüm
Söylemeye varmaz dilim
Yansın gönlüm kopsun elim
Kendini hiç dilen var mı?!
Kaybolup gitmişse mizan
Nedir şu okunan ezan
Kokuşmuşsa hakça düzen
Hak yolunda ölen var mı?!
İnsan ol da çeri olma
Bağrının hançeri olma
Zalimin askeri olma
Can da bir hak bilen var mı?!
Çalar iken dilli kaval
Dinleyen var aval aval
Arap saçı dilde maval
Aşk dilini bilen var mı?!
Elden öğrenmeden dini
Yok mudur aşan bendini
Okuyup kendi kendini
Dilim dilim dilen var mı?!
Aktaş doldun taşıyorsun
Sen aşk ile yaşıyorsun
Düşle engel aşıyorsun
Daha dolmaz çilen var mı?!
Şaban AKTAŞ
20.12.2016 - 20 55
DOĞANI SEN NE SANIRSIN?!
Ağlayıp da ıslanırsın;
Malı mülkü kıskanırsın
Aşk ile yanmadan g/özün
Sen kendini ne sanırsın?!
Kâlbe aşkı ihsan eden
Aşk insanı insan eden
Bir damla suyu can eden
Aşksız varlık (?) ne sanırsın?!
Dar gönülün kâla burcu
Taş duvar kum kireç harcı
Aşk gönlün en yüksek burcu
Aşksız canı ne sanırsın?!
Aşktır varını var eden
Dalda gülünü nar eden
Her varlığa var bir neden
Sen bedeni ne sanırsın?!
Var herkesin bir beşiği
Çıkıp geldiği eşiği
Atlas ibrişim kuşağı
Şeref’le şan mı sanırsın?!
Düşün düşün taşın hele
Elin bele saçın yele
Sürmeleyip kaşın elle
Çok mu güzelim sanırsın?!
Önce güzel özün olsun
Sonra güzel gözün olsun
Kalbinde nur yüzün olsun
Sen güzeli ne sanırsın?!
Sevgi şefkatle var eden
Seni koynunda yâr eden
Kimmiş aslın inkâr eden
Doğuranı ne sanırsın?!
Her gün güneş doğurana
Eli hamur yoğurana
Sev doğanı, doğur ana
Doğanı sen ne sanırsın?!
Tırtılı yaprak doyurur
Açgözü toprak doyurur
Aşkı dilden Hak buyurur
Güzel sözü ne sanırsın?!
Mal mülk ile kuru kuru
Çözülmez âlemde soru
Nedir o kıyamet Sûru
Yalnız boru mu sanırsın?!
Dağı taşı duman eden
Vara yoğa iman eden
Aşkı başa güman eden
Aktaş’ı sen ne sanırsın?!
Şaban AKTAŞ
20.12.2016
AŞK DÜŞTÜR, DÜŞ İSE IŞIK
Allanırsın pullanırsın
Yolda yürür sallanırsın
Düşsüz aşkı(?) aşk mı sandın;
Düş titretir sallanırsın?!
Gece gündüz işin olmaz
Aşktan başka düşün olmaz
Aşk yok ise ışın olmaz
Güneşlere yollanırsın!
Ekmek aş istemez senden
Can çıkar gider bedenden
Can aşkın altında denden
Gölgesinde dallanırsın!
Aşk kirliyi temiz eder
Gönlü derya deniz eder
Aşkla insan nere gider
Arsız isen arlanırsın!
Aşk sonsuz uzay/an yoldur
Her sorunu çözen dildir
Gökten ateş ç/ alan eldir
H/arsız isen h/arlanırsın!
Ne çiğ ne de ham olmalı
İnsan kâmil tam olmalı
Yalnız Hakk’a ram olmalı
Aşkla pişer ballanırsın!
Ne korku ne yılgınlığı
Aşk bir gönül aydınlığı
Gelsin eren saygınlığı
Çiçek çiçek dallanırsın!
Ne ararsan var özünde
Aşk ateşi yâr gözünde
Hem sazında hem sözünde
Telden tele sallanırsın!
Aşk ile muhabbet demi
Öze çağırır Adem’i
Yanarken muradın şemi
Âlemlere yollanırsın!
Bir ucu sen biri bende
Bilsen ne hikmet var sende
Hikmet Hüdâ’dır can tende
Kıyma cana nallanırsın!
Hakka gider aşkın yolu
Düş ile düşünce dolu
Ne kanadı var ne kolu
Düşten ışık yollanırsın!
Aşk ne lokmadır ne kaşık
Aşk bir düştür düşse ışık
Aşk odunda pişen aşık
Küllenirsin dillenirsin!
Şaban AKTAŞ
20.12.2016
ATEŞ GÜLÜ
Bu nasıl bir ateş gülü
Yanar da dökülmez külü
Hem diriyim hemi ölü
Aşk beni bir benden etti
Kül’ü gördüm zerresinde
Gül ise bülbül sesinde
Göğsümün her nefesinde
Gül diken bir beden etti
Nedir beni böyle üzen
Yıldız yıldız göğe dizen
Bir Yunus deryada yüzen
Aşka binbir neden etti?!
Göz göze bakan göz oldu
Gönlümü yakan köz oldu
Gözümden akan tuz oldu
Aşkı derya beden etti
Ne Mekke ne kıblesinde
Ne Hint elinde ne Çin’de
Aşk her nesnenin içinde
Hak’tan gelen beden etti
Sağım solum hiç yok benim
Arkam y/önüm ne çok benim
Gözden gönüle ok benim
Aşk beni her yönden etti
Bütün evren aşkla döner
Gece yanar gündüz söner
Başımda bir güneş döner
Aşk ateş/ten beden etti
Gökten yere rahmet yağar
Ateşi g/özünden sağar
Âlem damla yaşa sığar
Aşk damla su beden etti
Her can o bir tek Cânan’ın
Aşkla tutuşup yananın
Ateşten gül mü her yanın
Cânan beni candan etti
Aktaş yeter dinsin acı
Aşktır her derdin ilacı
Aşk gönüllerin baş tacı
Seni beni bir ben etti
Şaban AKTAŞ
20.12.2016 - 09.21
Kelebeklerin Fotoğrafı :Şaban AKTAŞ