Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
sessiz71
sessiz71

...DELİ DUMRUL (SON KAPI)...

Yorum

...DELİ DUMRUL (SON KAPI)...

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1974

Okunma

...DELİ DUMRUL (SON KAPI)...



Murathan Mungan"ın "Yedi Kapılı Kırk Oda" isimli kitabından esinlenerek yazılmış bir şiirdi okuduğunuz... uzun oluşundan dolayı üçe böldüm... açıkcası okumak kadar şiirleştirmek de zevk verdi... tüm okuyanlara saygılarımı sunuyorum...


Ve Dumrul tükeniyordu
Hem kendi ve hayalleri
Hem ömrü ve ümitleri tükeniyordu

Uçup giden umutlardan
Tutunacak tek bir dal kalmıştı
O elâ gözlü dağ yürekli kadının sevda
Bu sevda ki
İzin vermezdi Azrail"in almasına Dumrul"un canını

Yine de bir yanı iyice korkmaya başlamıştı
Arada dikleşirken omuzları
Ya o da vermezse derken
Yiğitliğine helal getirircesine çöküyordu

Şimdi Azrail"le yanyana yürüyordu
O içi koyu kara çukur gözlere
Artık bakmaktan daha az korkuyordu
Az sonra ya içine düşecekti
Ya da yari bu karanlığın tadına bakacaktı

Azrail"in gerçekten güzelmiş dediği
Elâ gözlü güzel
Görünce Dumrul"u tüm varlığıyla ürperdi

Önceki yenilgilerden mi
Yoksa sevildiği kadar sevmediğinden mi
Aslında hakkı olmadığından mı bilinmez
Bu sefer söyleyemiyordu söyleyeceklerini
Güzeller güzeli yüzüne ifadesiz bakarken
Döndürdü durdu sözlerini
Kendinin yaşaması uğruna
Yârine sunduğu ölüm etrafında

Bir müddet içini dinledi sevdalısı
İfadesiz yüzünde kırgınlık kol gezmeye başladı
Artık engel olmadan içinin yansımalarına
Bir destana yol olmak için dudakları aralandı

Seni senin beni sevmediğini bile bile sevdim
Yanımdayken sarılırken öperken bile
Uzaklığına aldırmadan
Köpründen yiğitlerinden arta kalan
O kısacık zamanlara içerlemeden
Birgün benim olacağını zannederek sevdim
Süresini bilmediğim bekleyişlerle bekledim
Gürzün okun bıçağın ya da su içtiğin testin
Olmak istedim ara ara
Seni daha çok görmek uğruna
Her gelişinin ardına gidişler ekledin
Yine de kızmadım sana

Hayallerim var sana dair sana bağladığım
Birgün gerçekleşeceğini sandığım
Ucuna ömür bağladığım hayaller
Bana biçtiğin uzaklıkta bekledim seni
Ya gördün ya da bilmedin
Yine de köprünün başına gelip de
Kendime istemedim seni
Eşitsizliği sende öğrendim
Sevdiğimce sevilmemenin eşitsizliğini
Sen beni hiç mutlu etmemişken
Mutsuz edişini bile sevdim

Sevgimi aşkımı sabrımı
Ve hatta daha ne kadar bekleyeceğimi bilmeden
Gençliğimi verdim sana
Şimdi de o döndürüp durduğun sözlerini
Canını istiyorum demeye getiriyorsun
Peki soruyorum Deli Dumrul"um
Reva mı bu bana

Bensiz bir ömür mü düşlediğin
Benden aldığın canla
Başkalarıyla sürmeyi hayalettiğin bir ömür mü
Kendin için
Bitmeyen işlerin için istiyorsun canımı
Benim uğruma öl deseydin düşünmezdim
Benim için öl diyorsun bu ikisi aynı mı
Sen canımda saklısın onu veremem
Umutlarımı istiyorsun
Senimi istiyorsun
Üzgünüm bomboş ölemem

Öylece kalmıştı olduğu yerde Dumrul
Seveni çoktu da ne diye ölüyordu
Sevilmekten sevmeye mi fırsat bulamamıştı
Her neyse olup biten gerçek şuydu
Azrail"in ellerindeydi bedeni sıra ruhuna gelmişti
Artık itirazsız canını verecekti

Sarıldı sevdiğine özür dilercesine
Hem yalnız bıraktığı için
Hem ona gereken değeri vermediği için

Azrail şimdiye dek izlemişti
Dumrul"u diğer gözlerin ışığında
Aslında korkarken bile ölümden ne kadar da cesurdu
Son ana kadar çabalamıştı da ölüme paye vermiyordu

Çimenlerin dansı arasında bir tepeye çıktılar
Artık zaman dolmuş karanlığa teslim olmuştu mekan
Baktı Dumrul dünyayı son kez içine çizmek istercesine
Ve dönüp açtı göğsünü canımı burdan al dercesine
Hiç ayırmadan gözlerini Azrail"in koyu karalığına bakıyordu
Ne zaman karar vermişti Azrail
Bu canı listesine ölü olarak eklememeye bilmiyordu
Ama Dumrul da ölmeyeceğini bilmezken
Bu hem Dumrul"a hem Azrail"e bir oyundu...

ASLI DEMİREL...

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
...deli dumrul (son kapı)... Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz ...deli dumrul (son kapı)... şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
...DELİ DUMRUL (SON KAPI)... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hilmi YAZGI
Hilmi YAZGI, @hilmiyazgi
18.4.2008 15:38:08
Gürzün okun bıçağın ya da su içtiğin testin
Olmak istedim ara ara
Seni daha çok görmek uğruna
----
En son Deli Dumrul okudugum
30 yili gecmiştir belki.. Dün gibi ayni duygulari yaşadim şiirde.
Azrail'i ilk onunla tanimiştim..
Emek verilmiş güzel bir calişmaydi efendim.
Tebrik ederim.

Saygilarimla..
belginerturk
belginerturk, @belginerturk
18.4.2008 11:14:52



destan...


kutlarım sevgili Aslı...




_ZERRE_
_ZERRE_, @-zerre-
18.4.2008 10:34:09

Murathan Mungan"ın "Yedi Kapılı Kırk Oda" isimli kitabından esinlenerek yazılmış bir şiirdi okuduğunuz... uzun oluşundan dolayı üçe böldüm... açıkcası okumak kadar şiirleştirmek de zevk verdi... tüm okuyanlara saygılarımı sunuyorum...




...DELİ DUMRUL (KÖPRÜ)


Artık
O köpükler o azgınlık
Can alamayacaktı
Güneşin ilk halinden
Yorgun uykulara yatana kadar
Durduraksız olacaktı çaba
Rüzgarın soğuğuyla sertleşmiş kayalar
Özenle yumuşatılacak
Yağmurla kumlaşan taşlar tekrar
Birbirine sevdalandırılıp kaynaştırılacaktı
Hummalı bir çalışma
O deli çaya okunacak meydandı
Her taş arasındaki harca
Sahipliğin simgesi bir tutam saç ekildi
Ve günü geldi
Köprü bitti

O beklenen an
O çayın mağlubiyeti
Vakurluğuna tezat mutsuz etmişti
Ve artık kimse önemsemiyordu yiğitliğini
Herkes köprüye sevdalı köprü herkese
Yapanın hakkı nerede
Geceler bile durdurmamıştı
Köprüyü yapmıştı
Önünde elpençe olunmalıydı
Hatta daha büyük bir sevdayla
Yapışmalıydılar yakasına
Olmadı
Dev vücudu titredi yokoluş korkusuyla
Düşündü düşündü
Ve yine deliliği poyraz olup esti
Uyup aklının kem oyununa
Herkesi haraca kesti

Başladı haraç mezat bir savaş
Nuh dedi peygamber demeye dili varmadı
Köprü onundu istediğini yapardı

İki yakayı bir araya getiren köprü
Ortada artık zararı kendine köpüklü çay
Bitmişti karşı yaka uğruna can verişler
Korkusuz vücutlar haraca isyanla atıyorlardı adımlarını
Yine de mutluydu
Artık can pazarı yoktu köpükler arası
Ama düşündüğü gibi olmadı
Ölüm plânlara inat boş durmadı
Gece peşi aydınlığı gözlerine görme yetisini verirken
İlişti bakışlarına cansız bir beden
Şafak altı boylu boyunca yatıyordu
Yoluna can koyan yiğitlerindendi yatan
Ve kıyamet koptu
Öyle ki arşa yükseldi Deli Dumrul"un deliliği
Haykırdı
Bağırdı
Ölümü bu sefer kendi canını almaya çağırdı

Tutmaz mı sandı bilinmez
En ağır sözlerle ilendi
Azrail duydu ve hiddetle yanıbaşında belirdi
Önce köprüye
Sonra cansız bedene
Sonunda Dumrul"a döndü
İçi koyu kara çukur gözleri

O gözlerden ölüm kokusunu duyarcasına ürktü Dumrul
Çağırmıştı ama gelmesi gerekli miydi
Her ilence yetişebilir miydi de
Duymuştu sesini
Ama şimdi
Hiç sırası değilken
Beklenmedik bir anda
Bırakamazdı köprüyü yiğitlerini
Üstelik çok gençti
Daha bitmemişti dünya işleri
Deli Dumrul"luğuna kul olunuşları seviyordu
Durup dururken gidemezdi

Dev gövdenin içindeki küçülen korkulu ruhu izlemek
Şenlendirdi Azraili
Ve bir oyuna başladı Dumrul"la
Yerine canını verecek birini bulursa
Dokunmayacaktı canına...


...DELİ DUMRUL (ANA-BABA KAPISI)

Tıslarcasına kanına süzüldü Azrail"in sesi
Aydınlık şimdi ortalık güneş batana kadar müddet sana
Kimi istiyorsan çağır
Gelsin senin yerine canını koysun avuçlarıma
Ancak o zaman izin vereceğim yaşamana

Cin fikri dolaşmaya başlamıştı aklında
Nasıl da şanslıydı
Üç kapısı vardı
Ana baba yar kapısı
işte önündeydi üç şansı

İlk ana kapısına dayayacaktı başını
Biliyordu anasının yüreği dayanamaz
Verirdi düşünmeden canını
Ama Azrail de biliyordu
Ana kapısı yüzüne kapanacaktı
Yine izledi Dumrul"un yanıbaşında
Çaresiz çırpınışlarını

Anlattı Dumrul kısaca anasına
Bitsindi bu muamma

Hoşgör oğul dedi anası
Bugüne kadar her şeyimi adadım size
Veremem bundan daha fazlasını
Üç beş günlük ömrüm kaldı elimde
Kararlıyım kendim için yaşayacağım
Seni severim amma
Canımı veremem
Sen yaşayasın diye ölüme gidemem
Peşine gözyaşı dökerim
Canımı yoluna dökemem

Ümitlerinin sönerken çıkardığı ilk ses
Ana kapısının yüzüne kapanışı oldu
O köprü kurduğu azgın çay
Sanki fersah fersah içine doldu
Doğuran
Can veren
Ana teni
Ana kanı
Esirgemişti Dumrul"u yaşatacak canı

Düşerken omuzları gölgesinin göbeğine
Tam sarılıyordu ki ümidinin keskin ipine
Ağır adımlarla
Serinliğiyle Azrail"in nefesi yerleşti ensesine
Unutma dedi adeta
Biri gitti iki kaldı
Ama zaman gittikçe senin için daraldı

Güldü için için Dumrul
Anası caymıştı belki ama
Babası vardı
Nasıl olsa o verecekti oğlu için canını

Bu sefer Azrail emin olamadı babadan
Zamanla her baba oğul birbirinin kopyası olur
Deli Dumrul"un babası bir o kadar deliyse
Verirdi belki canını oğlu uğruna seve seve

Dinledi babası ilk anda anlamadı
Ama aniden de düştüğü gafletten uyandı
Kendine dönük yumulu gözleri
Yavaş yavaş açıldı
Ve anladığında oğlunun canına kanca takmaya çalıştığını
Değişti durgun yüzü
Yüzünün bir yanına emir hali
Bir yanınaysa kendinden emin hali büründü

Babanın dili çözüldü
Sana bir kez can verdim
İkinci kez olmaz dedi sakin keskin
Hem yüzlerce oğula can verecek bir bedene sahipken
Ne diye bir oğula feda edeyim
Az zamanım kaldı daha yapacaklarım var
Gençken isteseydin canımı düşünmeden verirdim
Uzak yollar kolay aşılır
Ama şimdi zaten ölüm bu kadar yakınken
Deli miyim kendi ellerimle canımı sana vereyim

Kızıyorsun ölümden korkuyorsun
Bir de ben olan yanınla ben gibi bak ölüme
Anlayacaksın beni
Ölümü sunmayacaksın önüme

Baktı arkalarından baba öylece
Üzüldüğünden değil veda etmek için de değil
Gittiklerinden emin olmak için baktı

Ana-baba kapısı
Ortakça can verdiklerine yine yılların ortaklığıyla kapanmıştı
Dumrul"un yüzüne öğrenmenin acı kesikleri yerleşti
Yıllardı yavaş geçen
Öğrenmelerse bir o kadar aniydi...



...DELİ DUMRUL (SON KAPI)...


Ve Dumrul tükeniyordu
Hem kendi ve hayalleri
Hem ömrü ve ümitleri tükeniyordu

Uçup giden umutlardan
Tutunacak tek bir dal kalmıştı
O elâ gözlü dağ yürekli kadının sevdası
Bu sevda ki
İzin vermezdi Azrail"in almasına Dumrul"un canını

Yine de bir yanı iyice korkmaya başlamıştı
Arada dikleşirken omuzları
Ya o da vermezse derken
Yiğitliğine helal getirircesine çöküyordu

Şimdi Azrail"le yanyana yürüyordu
O içi koyu kara çukur gözlere
Artık bakmaktan daha az korkuyordu
Az sonra ya içine düşecekti
Ya da yari bu karanlığın tadına bakacaktı

Azrail"in gerçekten güzelmiş dediği
Elâ gözlü güzel
Görünce Dumrul"u tüm varlığıyla ürperdi

Önceki yenilgilerden mi
Yoksa sevildiği kadar sevmediğinden mi
Aslında hakkı olmadığından mı bilinmez
Bu sefer söyleyemiyordu söyleyeceklerini
Güzeller güzeli yüzüne ifadesiz bakarken
Döndürdü durdu sözlerini
Kendinin yaşaması uğruna
Yârine sunduğu ölüm etrafında

Bir müddet içini dinledi sevdalısı
İfadesiz yüzünde kırgınlık kol gezmeye başladı
Artık engel olmadan içinin yansımalarına
Bir destana yol olmak için dudakları aralandı

Seni senin beni sevmediğini bile bile sevdim
Yanımdayken sarılırken öperken bile
Uzaklığına aldırmadan
Köpründen yiğitlerinden arta kalan
O kısacık zamanlara içerlemeden
Birgün benim olacağını zannederek sevdim
Süresini bilmediğim bekleyişlerle bekledim
Gürzün okun bıçağın ya da su içtiğin testin
Olmak istedim ara ara
Seni daha çok görmek uğruna
Her gelişinin ardına gidişler ekledin
Yine de kızmadım sana

Hayallerim var sana dair sana bağladığım
Birgün gerçekleşeceğini sandığım
Ucuna ömür bağladığım hayaller
Bana biçtiğin uzaklıkta bekledim seni
Ya gördün ya da bilmedin
Yine de köprünün başına gelip de
Kendime istemedim seni
Eşitsizliği sende öğrendim
Sevdiğimce sevilmemenin eşitsizliğini
Sen beni hiç mutlu etmemişken
Mutsuz edişini bile sevdim

Sevgimi aşkımı sabrımı
Ve hatta daha ne kadar bekleyeceğimi bilmeden
Gençliğimi verdim sana
Şimdi de o döndürüp durduğun sözlerini
Canını istiyorum demeye getiriyorsun
Peki soruyorum Deli Dumrul"um
Reva mı bu bana

Bensiz bir ömür mü düşlediğin
Benden aldığın canla
Başkalarıyla sürmeyi hayalettiğin bir ömür mü
Kendin için
Bitmeyen işlerin için istiyorsun canımı
Benim uğruma öl deseydin düşünmezdim
Benim için öl diyorsun bu ikisi aynı mı
Sen canımda saklısın onu veremem
Umutlarımı istiyorsun
Senimi istiyorsun
Üzgünüm bomboş ölemem

Öylece kalmıştı olduğu yerde Dumrul
Seveni çoktu da ne diye ölüyordu
Sevilmekten sevmeye mi fırsat bulamamıştı
Her neyse olup biten gerçek şuydu
Azrail"in ellerindeydi bedeni sıra ruhuna gelmişti
Artık itirazsız canını verecekti

Sarıldı sevdiğine özür dilercesine
Hem yalnız bıraktığı için
Hem ona gereken değeri vermediği için

Azrail şimdiye dek izlemişti
Dumrul"u diğer gözlerin ışığında
Aslında korkarken bile ölümden ne kadar da cesurdu
Son ana kadar çabalamıştı da ölüme paye vermiyordu

Çimenlerin dansı arasında bir tepeye çıktılar
Artık zaman dolmuş karanlığa teslim olmuştu mekan
Baktı Dumrul dünyayı son kez içine çizmek istercesine
Ve dönüp açtı göğsünü canımı burdan al dercesine
Hiç ayırmadan gözlerini Azrail"in koyu karalığına bakıyordu
Ne zaman karar vermişti Azrail
Bu canı listesine ölü olarak eklememeye bilmiyordu
Ama Dumrul da ölmeyeceğini bilmezken
Bu hem Dumrul"a hem Azrail"e bir oyundu...

ASLI DEMİREL...


belki böyle de okuyanlar olur diye ücünü de bu son bölümün altia koymak istedim..


tekrar tebrikler...


sevgilerimle...
goody
goody, @goody
18.4.2008 10:26:29


Deli dumrul olup çağlayasım geldi..

KAhraman olarak çok severim şiirede çok yakışmış..

Yaşamda DELİ olmak varmış.

Saygılar coşkun yüreğe..
_ZERRE_
_ZERRE_, @-zerre-
18.4.2008 10:25:09
sevgili siir dostum emegine yüregine saglik. ben bunlari kopyaliyorum müsadenle .. ücünü de dosyama aliyorum.. sakin zamanimda bir daha hepsini okuyacagim....



demek bir kitap insana nasil böyle esin olabiliyor...

o yüzden derim ben; okumali insan... cok okumali...

bilhassa yazan kisiler.. öyle iste bu da bir örnek...


tebrikler... sevgilerimle....
kardanadam
kardanadam, @kardanadam
18.4.2008 07:49:12
Enfesti ve anlatılan hikayeden aldığım ders;

Bir cananı sevebilmek için candan vaz geçme gereği

Gerçekten seven kadın veya erkek
Sevdiği için can verir
Ama kaç tane çıkar?

Birçoğu ölürük senin için der ama yan kırar
Ama ben gerçekten can verenlere şahit oldum
Çok güzeldi aşktan yana en güzel sözü söyledi şiir

Hürmetlerimle

kardanadam tarafından 4/18/2008 7:50:44 AM zamanında düzenlenmiştir.
YağmurGulu
YağmurGulu, @yagmurgulu16
18.4.2008 05:21:00
Çimenlerin dansı arasında bir tepeye çıktılar
Artık zaman dolmuş karanlığa teslim olmuştu mekan
Baktı Dumrul dünyayı son kez içine çizmek istercesine
Ve dönüp açtı göğsünü canımı burdan al dercesine
Hiç ayırmadan gözlerini Azrail"in koyu karalığına bakıyordu
Ne zaman karar vermişti Azrail
Bu canı listesine ölü olarak eklememeye bilmiyordu
Ama Dumrul da ölmeyeceğini bilmezken
Bu hem Dumrul"a hem Azrail"e bir oyundu

Beğenerek okudum çok güzeldi...Okurken kendimce finali düşlemeye çalıştım sonunu merak edip heyecanlandığınız filmler olurya öyleydi...
Yüreğinize sağlık...
Kaleminiz daim olsun...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL