0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1064
Okunma

kaldırıyoruz peçesini günahın
kızgın çöl kumlarından çıkarıp gövdemizi
tanrı enlilin kaybolan yüzüne sürüyoruz günahkar bedenlerimizi
fersah fersah uzaklardan
ay tanrıçası aglibol gibi doğuyorsun vahama palmira
eskizini çizdim andacıma bütün mitolojik aşkların
bitmeyen matemler kuytu boşluklarımda
gözlerinde buldum hayatın dinginliğini
ben çöldüm hep sana
sen soğuk bir gülümseyiş zindanıma
nicedir yağmalanmış antik kentler gibiyiz
çağırma beni çağırma sütunlu yollardan
cellamda en kutsal tanrı gibi sakladım seni günah çiçeğim palmira
sana nippur sunağını adamadım
balşamin içimde can çekişiyor çöl günahı aşklar
göğsündeki yeşil vahadan yitip gideceğim nasıl olsa
yitik bir babil tabletine dönüşeceğiz
kavgamızın türkülerinde
öylece kala kalıyorsun palmira
çocukların ağlayışı geliyor aklıma
iç çekişleri bir çöl çiçeğinin
palmiye ağaçları altında ay ışığında
sevişen çöl buğusu sevgililer geliyor aklıma
bir part savaşçısı gibi yıkıp geçmişsin içimdeki köprüleri palmira
cellamda çok tanrılı aşklar
kutsadığım çöllerine yağmurlar yağmıyor
kederli hep çöl kalabalığı kalbimdeki günahkar aşklar
tutkulu
esrik
savaşçı
bir part savaşçısıyım ben kendi çölünde
ah ay ışığında
palmiye ağaçları altında
çölleşmiş dudaklarını öpmemek elde değil
çelişkili yağmurlar yağıyor kente
tahrip gücü yüksek bir bomba düşüyor kalbime
kaldırıyorum günahların peçesini
hüma göğsünde
kendini tüketen bir alaz gül oluyor aşk
haşin ve kederli bir mitolojiden çıkıp
sütunlu yollardan tanrı enlile koşuyor palmira
palmira çölün yaslı gelini
palmira her aşk kendi dönemecinde yengili
ah balşamin al göğsünde sessizce uyut beni
palmira çölün yaslı gelini
kuyruklu yıldızlar çöle düşmez
kayıp bir mittir aşk ütopya aşklar çölünde
balşamin yitik bir mezopotamya masalı gibi
uyut beni göğsünde
Ömriye KARATAŞ
18.12.2016
İSTANBUL
5.0
100% (2)