bir alev halesi yalar da yüzleri
ateş topuna dönüşür kan, birdenbire
nasıl bir söylem dili bu meçhul
satanist bir kurmacadan meyyal.

alevler yüzünü yalıyor anbean
hangi zaman mekân tasavvuru karşılar insanı
insan mı?
inde yaşadığını ancak sandığım mahluk.

alev dili olmuş da şeytan
bir kan deryasına bürünür umman
mübarek gün tanımaz hiçbir dem
kandil demezsin be hey kandil canavarı!
namın tükenmede bil ki ölüsü kandilli.

alicengiz oyunlar dehşetengiz manzaralar yükler
yeryüzünün kutlu kenti kan ve alev deryası
yanan yürekler der ha der de
ey kahpe insanlık!
kıçın başın oynar naif
dipsiz bir günah kuyusunda meleke kesbettin gali.

cihanın mislini görmediği şehirler sultanı
is pas içerisinde, tan vaktini arada bul şimdi
ne seyyahlar hortlar mezarlarında
kaldır kafanı Gustave, bak şu fecre!
kalk da eserini seyreyle ey Melling!
ruhunu iblise satmış ırkdaşların, hele bak ne halde?

bir asaletin yerini almış ki atalet
sen at ben çakayım modunda bir köhne zihniyet
kana bulamak bu kenti bir oryantalist üslubu mu yoksa!
sulu boyaya ikame bir sululuk abidesi mi?
hangi lağımdan mülhem ki bu fareler membaı?

uçsuz bucaksız zaman denizinde ey gönül!
acep yok mu bu karanlığın aydınlığı deme, sakın!
unutma ki, yaradanın bahşettiği pınardır umut!
hangi yarayı sarmaz ki o ulvi duygu!
sen anladın bunu ey güzel yurdum!


L.T.