Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
vahapulukaya
vahapulukaya

Titreyen Çitiller

Yorum

Titreyen Çitiller

( 2 kişi )

1

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

1254

Okunma

Titreyen Çitiller

bir güzel yer yok ki güzelim
otursak yüreğimiz ıslak
geçsin üstümüzden bulutlar
kanatları örtsün bir şehri
rüzgarlar tutuşsun öteden
karartsın cemekan içini
kim zorluyorsa yalanı bak
iğde gibi kararır öyle
elleri dikenler avuçlar
yüreği göz göz yara sarar
kanlı gözlerle akşamı
titreyen çitiller gibi ah
nasıl gözlermiş o sabahı
neden bu kızıl kızıl bakış
herkesin gözü kanlı neden
niçin aynı çalgı,aynı tas
aynı demle yıkanmak niçin
hiç ümit yok mu bu hastadan
aynı kavruk etin kokusu
aynı tavanın cızırtısı
aynı taşın altında böcük
yok mu merhemi süresin hiç
olan olmasın hür dille de
tozlu resmi indir zihninden
gözün oymasın madenleri
sesin hür havasını meşk et
dağın yamaçları kopmasın
feleğin eli eline yar
yeli yüreğine saadet
ışığı yolumuza vursun
gün akşama varsın varsın
rüyanın tamamı tamamsa
hayaller yarım kalsada hoş
ne sürülü tarlalar ekin
ne mevsimine ateşli
her bakışın bin çift çekirdek
her gülüşün bin derde deva
kül içinden yeşeren meyva
ah bu akıl tutulması ah
ciğerleri çeken sızılar
deniz suyu gibi tuzlu ya
patlamış mısırlar gibi ter
balık görmeye göz insanı
oltayı attıkça sevinir
ne kafes tutar,nede hapis
ona ölüm yaraşır ölüm
yalnız ondan korkar,çekinir
yoksa yılmaz bu savaşdan o
o her ağırlığa hükmeder
yarı çıplak tenle,ihtiyar
binbir kılıkla,kerestelik
bir çığlığa zindan hanıyla
gittim der gibi gevşek koruk
ha tüyün yolunsun kal tavuk
batının itleri ürdükçe
kapıdan dışarı çıkamaz
fesli çocuk ürker,haliyle
adam zıplayamaz hızlıca
dam soğuğu alır iliklerine
bacanın belinden kayarak
kökün çürümesi başlar ya
sen sen olmayacaksın madem
sana bir ustura lazımdır
sakalın karasını kessin
yüzün perdesini ütülesin
ey yarına yangın var deme
kelin etrefında dön dön-dur
bu başıboşluk bir yerde loş
biryerde kısıtlar erzakı
açlıkda bir nevi hiçlikden
sen sen ol geçme güzellikden
varsan bugün varsın varlığa
altın nakışla varmalısın
her sefillik ateş lağımı
her yoksulluk beklenen pusu
varsan her demde ayrı yerin
mana ikliminde eserin
kemiğine kadar iyilik
son anına kadar hayır yap
kimin kuyusunda su var ki
varı Alah(c.c) bilir,bilen O
bilmezlerin en garibi ben
en yalnızı,en nazlısı sen
kuşlar gelip sevinsin bize
illa bir taş mı düşsün başa
ateş mi yaksın şu bedeni
nasıl bir yerde uyansın ruh
sana dar etmesin toprağı
her gün ölüm,kol geziyormuş
kağıtların arası kuru
sayfalar son yaprağa yakın
göğsü sıkışanlar orda
başı dönenler orda,orda;
göz aç yok,baş oynat yok orda
damarlar çürümüş,kaynamış
kollar susuz geçirmiş yazı
ayaklar tepinmekle kirli
etinden tut elinde kalır
kemiğinden tut sıyrılır,kopar
bu talihsiz ruha ne denir
ekmeği taze taze yerken
suyu lıkır lıkır içerken
pek canlı,pek sağlıklı nefes
dünya,hiç böyle aşk görmedi
saçının rengi bile hastı
eşi bulunmaz bir elmastı
göz kuyusu bile terastı
sen nasıl bir zindana düştün
Sayısız renge renk olmak var
Ecdad bu azimle çalıştı
Dünyada biçilmeyen tarla
Ellenmeyen cevher yok sanma
Konmamış tozlar var havada
Daha kurumamış yapraklar
Eskimemiş kıyafetler var
Daha ne dünyalar var keşfe
Ne denizler var yarılacak
Ulu pınarlar şakıyacak
Yıldızlar var suya kanacak
Zülfünden dökülen damlaya
Nice kuş var kanatlanacak!
Sen ne kadar yalnızlaştın ya
Bu sevdacık kimin sevda
Kurşun geçirmez aba giyin
Her kırkı yitirmiş alır su
Ağır ağır batar günahla
İlmin yüzü böylece ışır
Hep hamal gibi taşı taşı
gücün sahibine yok şükür
ey bunca ağaca küssende
o vakti gelince serpilir
sen yüzünü yıkama bekle
tılısımlı taşlar topla hep
süslü süslü katlarda yüksel
kanat kopunca koş kümese
hala iri yumurtalar say
şehrin deniz gören evini
kum sıcağı yanık tenini
sıcak gülüşünü hayal et
hala savrulup süprül,tozu
akşam gibi çöker kırağı
kol kalakalır kalkmaz yerden
her çizgi mor renk giyer artık
tutulmaz bir kurdela bağlar
yatak bu denli soğuk olmaz
ömrün meyhoş hatırasında
koskoca dünya bu dünya ya
bir tüyü kalmaz milyarların
yer-bitirir enzimi güzel
ne ceylanlar gördüm desen boş
manzarası heybetli köşkün
tek bir tane Mecnun’u vardır
tek bir tane Leyla’sı âlâ
sen bu bıçak kesmez kartlıkla
bu soğuk ruhunla hasta
dünyadan yer kap hem hırsızca
hem balıkları karaya sür
bu gemi batmaya mahkumdur
Allah(c.c)’a koş,Allah(c.c)’a koş ki
Kabrin ışısın ebediyen
Muhammed(s.a.v) deki dilin varsın
Çeksin,çekilmez bedenini
Kulak şişeydi,işiteydi
Ezanı;çiğ nefsin pişeydi az
demi-rayhasına doyulmaz
alemlere şavkı vuran yaz
katmer katmer kabaran sevda
titreyen çitiller gibi ah
güneşi bulmuş o kumrular!..vu

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Titreyen çitiller Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Titreyen çitiller şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Titreyen Çitiller şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mr.Baykal
Mr.Baykal, @mr-baykal
11.12.2016 11:39:15
Çok begendim yüreginize saglık
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL