3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1596
Okunma
Öylesine yürüyorum, topraklı köy yolundan,
Yalınayak geçerim, yıkık çeşmenin başından,
Eskisi gibi tutarım hanımeli dalından,
Bitmek bilmiyor o yollar sen olmayınca babam,
Sıkıntıdaydım geçende seni rüyamda gördüm,
Gerçek gibiydin karşımda "baba" deyip te güldüm,
Kırk yaşlarında elinde tesbih hasretle öptüm,
Konuşmadın kırıldım hatır sormayınca babam,
Tepelerden duyulurdu söylediğin türküler,
"Yan dağlar yan" deyipte nağra attığın heceler,
Nerde ki o bize namaz öğrettiğin geceler,
Kimsesiziz sen önümüzde durmayınca babam,
Yaşarken senden faydalanan yapışkan sinekler,
Yıllarca taşıyıp yedirmiştin nice ekmekler,
Nankördürler hepsi inkar eden hain dönekler,
Hakkın helal mi duanı okumayınca babam,
Hastalanınca sitemin çok oldu akrabaya,
Son günlerde binemedin kırmızı arabaya,
Hasret gittin doya,doya su içip uyumaya,
Kahroldun ayaklar köye varamayınca babam,
Bana deselerdi inanmazdım baban gidecek,
Evlatların bırakıp sessizce veda edecek,
Toprak dolu mezarında otlar güller bitecek,
Yüzün hiç gülemedi kader yazmayınca babam,
Bu dünyadan bir Fırıncı Cemil geldi de geçti,
Ömür dediğin tek gündü oda kocaman hiçti,
Yaşı atmış üç olsa bile ruhu hala gençti,
Çabalar boşa kader bizi duymayınca babam,
10.12.2016 YILDIZ BAS
5.0
100% (1)