7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1610
Okunma

"Aşk, kanatları yağmurla ıslanmış kelebek şimdi"
kozasından vakitsiz çıkan
bir kelebekmiş gönlüm
yalancı güz güneşini
bahar sanmışım.
uçmaya mecalim yok
pul pul dökülür kanatları aşkın
meleklerden çaldığını söylediğin aşk!
sürgün cezası yemiş gibiyim, oysa
gönlünü arka bahçem sandığımda
kozası yeni yırtılmıştı aşkın
imkansızlığa karıştı adın
bir günlük ömrümde,
senin kuru ayazın
narin kanatlarımı
kanatarak parçalarken
yaşayacak bir "an" kalmamıştı.
ölü kelebekler uçamaz
aşkı vuranlar utansın
değeri değerine denk düşmeliydi
uğruna bir günlük ömrünü
tüketmiş sevdanın
ağlar aşkın yırtık kanatları
avuç içlerinde izleri kalan
simden pulları.
baktıkça neyi hatırlayacaksın
hiç yaşanmamış bir ömrün
rüyalardan çalıntı
mevsimleri gözlerine hapsedilmiş
masallarını mı?
unutma demiyorum
hatırladığın her şey zaten yalan
bir hatırlık vefası olmayanın
ıslak kanatları kurutacak
sıcaklığı mı vardır?
"aşk, güz güneşinde kurumuş gül yaprağı artık"
sibel