4
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
751
Okunma

Bu şehir adamı yoruyor usta,
Satıyor seni döndüğün ilk köşesinde,
Sana yalan söylemeyi öğretiyor,
İki yüzlü olmayı öğretiyor,
Bu şehri ben tanıyamıyor artık Usta.
Bu şehir,
Sanki benim hayallerimi uçurtma yaptığım,
Zirvelerinde dolaştığım şehir değil,
Bu şehir çıkarların konuştuğu,
Paranın ise ilah gibi tapıldığı bir şehir olmuş.
Kırk yıllık dostluklar kırk saniyelik olmuş,
Kahve içmenin bile muhabbeti artık fahişe,
Sevgililer bile bir birine güvenmiyor Usta
İmzalar yüreğe değil,sadece kağıtlara atılıyor,
O da prosedür gereği be Usta
Sadece prosedür gereği.
İnsanlar senin canını acıtmak için uğraşıyor,
Biliyorlar kırılgan olduğumuzu,
Kırıyorlar be Usta,kolumuzu kanadımızı kırıyorlar.
Kırsınlar,kırsınlar da aşkımıza dokunmasınlar,
Mabedimize,mahremimize dokunmasınlar be Usta.
Ben çocukluğumda olduğu gibi,
Çiçekleri kokladığımda mutlu olmak istiyorum,
Nane,yarpız toplamak istiyorum,dedem çay yapardı,
Özlüyorum usta özlüyorum samimice sevmeyi ve yaşamayı.
Vagif Seyyah