7
Yorum
13
Beğeni
4,9
Puan
926
Okunma

Nereden bileceksin .
Bir hayal merdiveninin basamaklarında ilerleyip
Hayalini her gün semaya çizdiğimi
Sonra her gün yalnızlığımın hayalleriyle hırpalandığımı
Nerden bileceksin
Bir çift gözün beni nasıl takip ettiğini
Beni ölümün rengiyle gark ettiğini
Gri rengiydi bakışları ölümün
Soğuktu üstelik
Nerden bileceksin ölümün soğuk kokusu
Mavilerimi nasıl aldığını
Esaretine nasıl kurban gittiğimi
Ölümün alnına yazmamıştı henüz kalemim
Son şiirimi
Kaç kez avutulmuşluğu bu bedbaht ömrümün
Kaçıncı vuruş uydu şah damarına sevdamın
Ölümdü ne de olsa bekleyen beni
Morarmış çürük gecelerde kayboluşudur bedenimin
Sen nereden bileceksin
Alaz topraklarda biten birkaç gül
Ne kadar dayanır susuzluğa
Ömürleri bu kadar kısayken
Ben de bir gül misali bedbaht bir ömür’e sahibim
Bu Kısacık ömürde
Sensizlikten muzdaripim üstelik
Bak şimdi ılık bir nefes geziyor kör duygularımda
Duygularım sopasız gezerken karanlıklarda
Onları ezerken çıngıraklar kaldırımlarda
O mor grimsi ölümün beni nasıl sardığını
Sonra nasıl serdiğini yerlere
Sadece küflü bir gecede yağan çiyler hissedecek
Mermer soğukluğundaki bedenime inince
Bekliyorum şimdi hayatın karanlık koridorlarında ölümü
Ne bileceksin
Semaya çizdiğim resimlerinin
Elmas keskinliğinde ki gözlerinin beni kırk yerimden kestiğini
Oysa senin bir yerin acısa
Benim kırk yerim acırdı
Sen acı bir ah çekecek olsan
Benim nefesim ahlarla dolar daralırdı
Uyumanı beklerken gecenin sessizliğinde bile
Sana üşümelerim çoğalırdı
Bir gün sende geleceksin elbet
Hissedeceksin ölümün soğukluğunu
Cesedimi sarsacaksın aç gözlerini diyeceksin
Bak ben geldim diyeceksin
Ama sonra anlayacaksın öksüz kaldığını
Hissedeceksin bendeki ölümün soğukluğunu
Pişmanlığın mor rengi vuracak şakaklarına
Sadece ismim kalacak dudaklarında
Sabahat Çelik
5.0
89% (8)
4.0
11% (1)