0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1901
Okunma

Buz gibi zamanların farkında olmadan geçen
Gecede gündüzde
İncinen ruhların gölgesinden geçtik.
Hayat bizi bir anda
Sessizliğin çığlıklarıyla buluşturarak
Depremlerle içimizi yararak
Betonların altında sevdiklerimizi bırakarak
Ölüm ayrılıklarını taşıttı bedenimize.
Toprağa rehin yürekler
Kimseye hoşça kal demeden
Son bir yudum su bile içmeden
Sonsuzluğun vedalarını yaşattı bize.
Acılarımızı gökyüzüne şikayet ettik
İçimizi hüzün damlacıklarıyla doldurduk
Toprağın kokusu içimize çektik
Ama ölüm ayrılıklarının
Kalıcı acılar bahşetmesinden
Kendimizi kurtaramadık.
Yaşlı gözlerin ağıtları
Etrafımızda yankılandı.
Vefat edenlerin acı haberleriyle
Gözyaşlarımız durmadan aktı.
Kırık kanatlarımız yerden yere savruldu.
Biz ayrılık limanında çırpınıp dururken
Esen poyrazın karanlıklarına uçtuk
Ve ölüm ayrılıkları hayatı bize mezar etti.
Bir daha hiç göremeyeceğimiz bedenlerle
Dolup taştı vatanımız.
Mehmet Öksüz
5.0
100% (2)