2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
935
Okunma

bazen düşünüyorum, gram düşünülmemesi gerekenler varken
biz ne diye kendimizi üzüp dururuz, meşgulüz durup dururken
hüznün belli eder bakışlardan ve gözler de sabit bir noktada
yani; insanda mevcut bir et parçası var ki, her sezişi intifada
artık sessizliğinde dilini öğrenmem gerekecek
kendimle baş başa kalmanın tadına varacağım
artık kendi dünyamda nefes almayı öğrenecek
hüznün yapraklarıyla üşüyen gönlümü saracağım
kıyıya vuran dalgalar bir kaçış yoksa kavuşma mı?
belki de hissettiğin özlemlerin, martıların çığlığıdır
farzet ki yüreğinden kopanlar kendini attı boşluğa
sessiz kalmak,kendi dünyanda bir avuntu çırağımıdır?
hadi söyle son sözünü de sürünmesin yerler de
ben yine seninleyim;yüreğimdesin,görmesemde
yarım kalmış bir samimiyetin derin olurmuş izleri
bu bendeki gerçekti,söylüyorum,sen söylemesende
kalbimin bir sarayı vardı nevi şahsına münhasır
rüzgar estikçe yapraklarıda, tutarmış sessiz bir heyecan
ve sanarmış ki; gönül sevdalısına besleseymiş muhabbet
gönül isterse sığarmış ister saraya isterse yer minderi bir hasır
yusuf erdoğan
5.0
100% (2)