4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma

Bu ne hüzün be eylülüm
Renkler bizi bıraktı
Yüreğimiz yer değiştirdi
Dudaklarımızda bir ıslık,
Sanki Kenan illeri,kapımıza gelen
Neyin varsa neyin kalmışsa
Toplayıp gidiyorsun
Yazacağım bak hesabına
İlk fırtına,ilk dal
İskelenin üstünde kırlangıçlar
Bir tek onlar,dilimizden anlar
Bir kaç ışık yılı
Sırtımda taşıdığım anılar
Hava keskin
Üstüm başım eksildi
Sade bir kahve
Uzun bir geçmiş
İz bıraktı aşk dövmeleri
Duygularla kuşatılmış bir akşam
Hep yarım kelimeler dilsiz her hece
Ölüm bir kere,karanlık her gece
Sessiz kuleler,yüreğimizin içinde
Çiçek kokusu kayboldu zamanla
Mutluluk umudunu kesti bizden
Soyun teninden
Aktı bir kere deli bakışlar, içimize aktı
Kuzey rüzgarlarıyla müfrezeler
Sualtı serenatları eritti bizi
Yolumuzu kesiyor içimizin cakası
Yatıştırın denizi kendi ağırlığını taşımaz
Taradı yalnızca tel tel çözüp
Bizim saçlarımızı
Balık çırpınışları
Biliyorum burdan bir yol var ötelere
Arnavut kaldırımlar
Şaşırmış pusulalar
Bulunduğumuz delta*
Yalnızca ve delice
Göstermeyen yön benim
Ya duyulmayan sesler
Kendimi terk etmeliyim
Sağ ya da ölü
Ey vefalı dostum eylülüm fora,forsa
Ne de çok gömülmüşüz, yıkayıp kaldıracaklar
Haydi gidelim
Nasılsa artık buralarda bizi, Anlamayacaklar...!
5.0
100% (5)