15
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1177
Okunma
Sancılanıyor sızım tükeniyorum an an
Soldu yine sol yanım azalıyorum; aman!
Hicranı vurdu vakit hüzün dokuyor zaman
Sarardı yapraklarım dökülüyorum ey yâr
Yıktı geçti gönlümü yaktı geçti âh-u zâr
Şu perişan hallerim katında biliniyor
Tökezleyip düştüm yar yüreğim deliniyor
Yine kapın önünde bu mücrim dileniyor
Kırılıyor dallarım bükülüyorum ey yâr
Kıran vurdu bağıma boran vurdu sardı har
Kim bilir hangi zehrin peteğinden bal sızdım
Hangi dağın başında hangi bulutta tozdum
Kaç kere tövbe ettim bilmem kaç kere bozdum
Pare pare oldu hal sökülüyorum ey yâr
Geçit vermiyor dağlar düzüm yokuş kapım dar
Akıttı zalim nefis zehrini her dilimden
Karıştı sularına can çekildi ilimden
Gelmedi hiç bir çare acziyetten elimden
Sarsılıyor surlarım yıkılıyorum ey yar
İçerim yangın yeri dışarıda yağar kâr
Geçti hazan çattı kış yer büründü beyaza
Üşüyor duvarları odam düştü ayaza
Lal bağladı dilimi çözülmüyor avaza
Buz tuttu içerlerim çekiliyorum ey yâr
Rahmeyleyip kalbimi şefkat kanadına sar
Çekmiyor artık dizler güç yetirip dermana
Karıştı gençlik heyhat çoktan toza dumana
Açılamadı gönül yelken açıp ummana
Mengeneye vurulmuş sıkılıyorum ey yâr
Yıktı geçti gönlümü yaktı geçti âh-u zâr
Gelip kapım çalmadan, ecel çekmeden ayar
Medet ya Rabbi medet kalbimi nurunla kar
15.10 2016