Hayat bir satranç oyunudur
Derlerse de; sen inanma.
Düşünsene! Satranç oyununda
At da bellidir, fil de, kale de, piyon da

Oysa böyle midir hayatta?
At sanırsın eşek çıkar,
Piyon gider vezir kesilir başına,
Fil bakarsın fare oluverir karşında.
Sağlam dediğin güvendiğin kalen
Fiske vuruşuyla yıkılıverir bir anda

Ah be! Böyle midir hayatta?
Bilemezsin neyin ne olacağını
Bu oyunda
Şaşar kalırsın sersem olursun da
Bir an gelir
Tüm bildiklerini unutursun hatta.

Hem satranç tahtasındaki gibi
Çizgilerin belli değildir bu yolda
Yoktur öyle önünde
Kare kare kutucukların
Ve hamle sırası da
Kim önce davranırsa

İşin gerçeği şu ki;
At da, fil de, piyon da,
Vezir de sensindir aslında

Ve maalesef bunu
At izi ile it izinin karışmış olduğu
Çamurlu bir tarlanın tam ortasında
Öylece kalınca korkularınla
Ağzına kadar dolu heybeni
Omuzların taşıyamaz olunca
Ve yorulunca yürümekten balçıkta
Anlayabileceksin anca

Ve asıl önemli olanın
Kimsenin üzerine çamurunu sıçratmadan
Başkasının ışığından çalmadan
Ve başkasının paçasına bakmadan
En az kirle geçmek olduğunu
Bu çamurlu tarladan

İzmir - 2016