(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şekeri düzene sokmak tek tedavi şekli yükselmesine veyahut düşmesine müsade etmeyin sürekli ölçün kullanabilirseniz bir cihaz var devlet 3500 tl öduyor siz 1500 tl insülin pompası alırsanız daha düzenli gider şeker seviyesi
Ben hem Kronik kalp hastası hemde Diyabet yani şeker hastasıyım. Şekerle yaşamaya alışmalısın. Bol bol yürüyüş değerli dost. Geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum.Sağlıcakla
Dost yürek büyük geçmiş olsun Allahtan acil şifalar diliyorum Derdi veren devasınıda verir elbet,büyük sabır,ve metanet gerekli Tüm dualarımız sizinle Çok üzüldüm Saygı ile
Selam üstadım mümkünse evde yapılan yoğurttan bir kase her akşam yatmadan önce içine yarım limon suyu karıştırılıp yenirse ve 20 gün devam edilirse ki hep yense zararı yok şekere çok iyi geliyor düzenliyormuş umarım daha iyisinizdir selam saygılarımla
sağolun dost şaairem kollarım ve bacaklarım sızlıyorr çare arıyorum bu hastalığa nedenini bilen allah rızası için yazsın lütfen yaşama sevgim bile kalmadı
sağolun dost şaairem kollarım ve bacaklarım sızlıyorr çare arıyorum bu hastalığa nedenini bilen allah rızası için yazsın lütfen yaşama sevgim bile kalmadı
Öncelikle geçmiş olsun hocam bizde şeker hastalığı için bilenler Kestane balı kullanır hocam yanlız o güçlüdür sadece aç karnına sabahları bir kaşık ve fazla değil yoksa ( zehirler onu belirteyim ) bir iki günde şeker düzene girer Allahıb izniyle ve devamlı kullanmanıza da gerek yok tamamen doğal bal sonuçta denemekte yarar var hocam tavsiye ettiğim arkadaşlarımın hepsi çok çok memnunlar şekerin bir iki günde düştüğünü söylediler
Not. siz kulanmayı düşünürseniz Yarım kaşıktan başlayın hocam saygılar
Allah yardımcınız olsun saygılar.
::..izmirli..:: tarafından 10/19/2016 5:28:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Çok geçmiş olsun değerli üstadım Allah hiç kimseye dert verip derman artmasın acil şifalar diliyorum Rabbimden biran önce sağlığınızaramıza kavuşmanız dileklerimle saygılar sunuyorum
çok çol teşekkür ederim allah razı olsun bütün şaair dostlaeımdan yardımlarınızı ve bilgilerinizi lütfen bu hastalık için paylaşın neeeeee olur çaresiz kaldım
çok çol teşekkür ederim allah razı olsun bütün şaair dostlaeımdan yardımlarınızı ve bilgilerinizi lütfen bu hastalık için paylaşın neeeeee olur çaresiz kaldım
Çağımızda şeker hastalığı kanserle yarışır hale gelmiş hatta önüne geçmiştir.
Şeker hastalığını bitirmek için değil rölantide ömür boyu ilaç ve insülinle yaşamak önerilmektedir. Üç ayda bir dışarıdan verilen sentetik insülin direncini HbA1c ile ölçülmektedir.
HbA1c Ölçümü Tip 2 diyabet için anlamlıdır. Tip 1 için ise anlamsızdır. Tip 1 de hastalığın başında yapılan tetkikler ve sonuçları hastalığın ilerki aşamalarında değerlendirmede bize yardımcıdır. Tip 1 de antikorların varlığı değerlendirilmeli, Cpeptid düzeyine bakılmalıdır. Başlangıçtan balayına kadar geçen sürede Cpeptid miktarı ölçülmelidir. Balayı dönemi bittikten sonra tekrar Cpeptid değeri ölçülüp hastalığın gidişatı değerlendirilmelidir.
Şeker Hastalığından Kurtulmanız Mümkün!
Balayı dönemi nedir?
Şeker hastalığına yakalandıktan sonra doktor tarafından hastaya verilen insülin miktarlarında geçici bir süre azalma meydana gelir. Hasta iyileşti gibi gözükür bu geçicidir depolardaki insülini kullanır. Bu da Cpeptid ölçümüyle belirlenir. Bu dönemin sonunda vücudun insülini kalmaz dışarıdan verilen insüline muhtaç durumundadır ve şekeri yükselir bu duruma balayı dönemi denir. Geçici iyileşme varmış gibi gözükür.
Tip 1 tedavimizde iki ayda bir Cpeptid düzeylerine bakarak hastalığın gidişi ve pankreasın tekrar çalışıp çalışmadığı hakkında fikir sahibi olunur. En az düzeyin 0,9 olması gerekir.
Tip 2 Diyabet Hastalığında Sorun Bellidir
Düzensiz beslenme Ağır gıdalar Hızlı yeme alışkanlığı Az uyku Aşırı şeker yüklü gıdalar Gece meyve tüketimi Gece kuruyemiş tüketimi Biyolojik saate uygun olmayan yaşam şekli Burada pankreas yorgunluğu ve karaciğer yağlanması söz konusudur. Karaciğeri hasarlandıran durumlardan kaçınılmalıdır.
AST ve ALT karaciğer enzimleri değerlendirilmelidir. Trigliserid değerleri normale getirilmelidir. Karaciğere hasar veren durumlara karşı dikkatli olunmalıdır. Aşırı ve gereksiz ilaç tüketimi Meyve tüketimi Yanmış trans yağlar içeren yiyeceklerden uzak durulması Hepatit gibi viral olaylara karşı dikkatli olunmalıdır. Şurası unutulmamalıdır ki, karaciğeri hassas kişinin trigliseridi AST ve ALT’si yüksektir. Bel çevresi kalındır.
Hepatit aşısı yaptırırsa bu kişiler diyabete kapılarını açarlar.
Alkol tüketimi bu kişilerde durumu çok çok kötüye götürür sirozla sonuçlanabilir. Aşırı meyve tüketimi ve tatlı tüketimi yalancı tatlandırıcı kullanımı kısıtlanmalıdır. Hazır paketlenmiş gıdalar kullanılmamalı. Rafine edilmiş yiyeceklerden uzak durulmalı. Suni yemle beslenmiş balık, tavuk gibi hayvanlar tüketilmemelidir. Unutmayınız, şeker hastalığı damar sistemini bozan bir hastalıktır tüm vücudu etkiler, hızla yaşlandırır ve organ hasarlığıyla beraber çöküşe geçirir. Dr. Erdoğan Zaim’in ortaya koyduğu, Dr. Zaim diyabet diyetine harfiyen uyulmalıdır. Önce beslenme düzeni yapılmalı hayatta yeni bir sayfa açılmalıdır. Sonra tamir mekanizmaları devreye sokulmalıdır.
Unutmayınız, tedavi kişiye özel olmalıdır. Damar hasarı gelişince sinir sistemi yeterince beslenemez ortamdaki kan oksijensizdir.
Uyuşukluklar olur. Ayak baş parmağında elektrik çarpar gibi vuran kramp ağrıları görülür. Gözde retinal kanamalar olur. Körlüğe kadar giden bir süreç yaşanır. Böbrek fonksiyonları bozulur. Başlangıçta çamur gibi idrar vardır. Aşırı halsizlik vardır. ÇOK YEME. Ama kilo alamama. ÇOK SUSAMA. Kandaki şeker oranı arttığı için vücudun su isteği artar. ÇOK İDRARA ÇIKMA. Fazla şekeri idrarla dışarı atar. Çünkü vücut insülin sorunları yaşadığı için şekeri kullanamamakta ve kan şekerinin değeri yükselmektedir. Kalp krizi riski çok yüksektir. Çoğu bypass olmuş hastalardır veya adaydırlar. Ereksiyon damarların daralmış yeterince kan gidememekte ve empotans gelişmektedir. Ayak damarları öncelikle tıkanarak kangrene doğru gidiş vardır. İnsülin direnci yüksek olduğundan hiper tansiyon gelişmiştir. İnsülin kilo artışı yapabilir. Bağımlılık oluşturabilir. Trigriserid yüksekliği yaparak kılcal damarlarda aterom plakları ve tıkanıklıklar yapar. Tip 2 Diyabet Genetik Değildir
Beslenme ve yaşam bozukluğu söz konusudur, vücudu bilinçsiz bir şekilde harap etmek vardır.
Tedavisi Doktor Erdoğan Zaim’in beslenme önerisi ve yağlarını kullanmakla başlar. Tedavi süreci kişiye göre değişir, ortalama 3-6 aydır tedavi kişiye özel olmalıdır. Kan değerleri değerlendirilmeli, beslenme düzeltilmeye başlamadan önce vücut kara safra denilen kanın normal kırmızı rengini kahve rengi, bordo, siyaha giden renk durumundan kurtarılmalı. Yani kan arındırılmalı burada 21 günlük süre söz konusu hocamızın hazırladığı macunla arındırılma işlemi yapılır. Kan normal bayrak kırmızısı renkte olmalıdır. Tedavinin bundan sonraki evresi tamir mekanizması çalıştırılmalı ve iyileşmeye doğru gidilmelidir. Modern tıpta tamir yoktur. Şikayeti bastırmak ve semtomatik tedavi vardır ama bizim hedefimiz olayın köküne inip bunu ortadan kaldırmak olmalıdır. Modern tıp ömür boyu insülin kullanmayı tavsiye eder. Ama biz tedavi yaklaşımımızda dışarıdan verilen insülin denilen bu hormondan vücudu nasıl kurtarırız bunu göz önüne alarak hareket ederiz. Vücudun doğal yapısını ve bütünlüğünü koruruz.
Tedavi olmak demek ömür boyu insülin kullanarak şekeri bastırmak değildir.
Pankreası tekrar çalışır hale getirmek gerekir.
Tip 1 Diyabetteki sorun ise;
Çocukların bazı gıdalara karşı hassasiyeti vardır. Aşırı şekerli gıda tüketimi. Paketlenmiş gıda cips tüketmek. Hazır çorbalar. Bakliyatlarda oluşan LECTİN maddesinin insülini bloke etmesine bağlı vücutta insülin üretilmiyormuş kanısı vermek. Gıdalardaki katkı maddeleri. Glisemik indeksi yüksek gıdaları tüketmek. Düzensiz saatlerde yemek. Aşırı abur cubura yönelmek. Fastfood gıdaları tüketmek. Trans yağlara dönüşmüş olan gıdaları tüketmek. Paketlenmiş kuruyemiş ve kavrulmuş ısıya maruz bırakılmış kuruyemişleri tüketmek. Boyalı şekerli tatlılar ve içine şeker katılmış unlu tatlılar trigliserid miktarını yükseltmede birinci sebeptir. Meyve sularının tüketilmesi etkendir. Şeker hastalığı sürekli ilerleyen yıkıcı harap edici bir hastalıktır. Başka hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur.
Tedavide vücudun bağışıklığı önemlidir. Onun için her hastanın vücudu aynı cevabı vermez. Genetik sorun varsa ayrı değerlendirilmeli tedavisi ona göre düzenlenmelidir.
Şeker hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Disiplinli bir şekilde kurallara uymak gerekir. “Canım bir parçada şundan yesen ne olacak” mantığı bizi başa döndürür.
Tedavideki amaç kan şekerini bastırarak düşürmek olmamalıdır. Hasta değerlendirilirken tüm yönleriyle ele alınmalıdır.
Alışkanlıkları Aşırılıkları Yaşam şekli Geçirmiş olduğu hastalıklar Geçirdiği ameliyat durumları Ailenin diğer bireylerinin sağlık durumları Göz önüne alınmalıdır.
Şeker hastalığına zemin hazırlayan sebepler?
Önce şunu belirteyim; diyabet tedavi edilebilir yani iyileşebilir bir hastalıktır. Allah şifasını vermediği hiçbir hastalığı yaratmamıştır. Planlı bir program düzenlenmelidir, disiplin önemlidir. Olmazsa olmaz kural beslenme kurallarına uymaktır. Bu da doktor zaim diyetiyle mümkündür.
Alışkanlıklar:
Fazla yemek yemek Gece yemek yemek Alkol kullanmak Uyuşturucu almak İlaç alışkanlığı Uykusuz kalmak Düzensiz uyku uyumak Yeterince uyuyamamak Karaciğer hastalıkları şeker hastalığının en önemli sebebidir. Karaciğere hasar veren her şey (viral hepatitler, aşılar, trigliserid yüksekliği, aşırı fruktozlu gıdalar, kimyasal katkılı gıdalar) Karaciğer şeker metobolizmasını düzenlemekle birlikte vücudu temizleyen arındıran detoks organıdır.
Stresli bir yaşam şeker hastalığına zemin hazırlar. Her gün yük altında kalan organlar yorulurlar dinlenmeleri gerekir. Dinlenmek için sinir sistemi rahatlığı ve organ temizliği yapılmalıdır.
Sindirim ağızda başlar. Gıdaları tükürükte bulunan amilaz ve lipaz enzimleri ile iyice çiğnemek gerekir. Mide ve pankreasa yardımcı olmak lazımdır.
Hızlı yemek yenmemelidir.
Karşılık gıdalarla beslenmek şeker hastalığına gidişi hızlandırır. Çünkü farklı aynı cins gıda balık tavuk kırmızı et gibi aynı anda tüketilmemelidir. Peynir çeşitlerinden inek peyniri, koyun peyniri bunlar aynı anda tüketilmemelidir. Bu gıdalar için ayrı ayrı enzim gerekecektir bu da pankreası yorar.
Olgunlaşmış fruktoz yani meyve şekeri doygunluğa ulaşmış meyveleri aşırı tüketmekten kaçınılmalıdır. Yediğimiz meyve yeterince olgun olmamalıdır.
Trans yağlar çok önemli karaciğerle bağlantılı hasar vericidir. Bu yağlar:
Kızartma yağlarında Kavrulmuş kuruyemişlerde Hazır gıdalarda bulunur Şeker hastalığına zemin hazırlayan karaciğer ve damar harabiyetini bu yağlar başlatırlar. Glisemik indeks dediğimiz (yediğimiz gıdaların kana geçiş hızı) küçük indeksli olanları tüketmeliyiz. Bu durum insülin direncinin yüksekliğini gösteren HbA1c ile belirlenir.
HbA1c insülin direncini gösterir. Bol karbonhidratlı ve fruktozlu gıdaları birlikte tüketirsek HbA1c yükselir, trigliserid miktarı artar.
Tligriserit denilen kolestrol yüksekliği damar tıkanıklığında önemlidir. Düşürmek lazımdır. Tibet mayası bu konuda bize yardımcı olur. Bakınız: Tibet Mayası
Şeker hastalığı organ hasarları vererek sürekli ilerleyen bir hastalıktır.
Her hasta farklıdır
Her hastanın hastalığının evresi farklıdır. Genetiği farklıdır. Beslenme kültürü farklıdır. Alışkanlıkları farklıdır. Hasar gelişmeleri farklıdır. Ve bağışıklığı farklıdır. Büyük geçmiş olsun Allah şifalar versin İnşallah
Unutmayınız, tedavi kişiye özel olmalıdır. Damar hasarı gelişince sinir sistemi yeterince beslenemez ortamdaki kan oksijensizdir. Uyuşukluklar olur. Ayak baş parmağında elektrik çarpar gibi vuran kramp ağrıları görülür. Gözde retinal kanamalar olur. Körlüğe kadar giden bir süreç yaşanır. Böbrek fonksiyonları bozulur. Başlangıçta çamur gibi idrar vardır. Aşırı halsizlik vardır. ÇOK YEME. Ama kilo alamama. ÇOK SUSAMA. Kandaki şeker oranı arttığı için vücudun su isteği artar. ÇOK İDRARA ÇIKMA. Fazla şekeri idrarla dışarı atar. Çünkü vücut insülin sorunları yaşadığı için şekeri kullanamamakta ve kan şekerinin değeri yükselmektedir. Kalp krizi riski çok yüksektir. Çoğu bypass olmuş hastalardır veya adaydırlar. Ereksiyon damarların daralmış yeterince kan gidememekte ve empotans gelişmektedir. Ayak damarları öncelikle tıkanarak kangrene doğru gidiş vardır.
Unutmayınız, tedavi kişiye özel olmalıdır. Damar hasarı gelişince sinir sistemi yeterince beslenemez ortamdaki kan oksijensizdir. Uyuşukluklar olur. Ayak baş parmağında elektrik çarpar gibi vuran kramp ağrıları görülür. Gözde retinal kanamalar olur. Körlüğe kadar giden bir süreç yaşanır. Böbrek fonksiyonları bozulur. Başlangıçta çamur gibi idrar vardır. Aşırı halsizlik vardır. ÇOK YEME. Ama kilo alamama. ÇOK SUSAMA. Kandaki şeker oranı arttığı için vücudun su isteği artar. ÇOK İDRARA ÇIKMA. Fazla şekeri idrarla dışarı atar. Çünkü vücut insülin sorunları yaşadığı için şekeri kullanamamakta ve kan şekerinin değeri yükselmektedir. Kalp krizi riski çok yüksektir. Çoğu bypass olmuş hastalardır veya adaydırlar. Ereksiyon damarların daralmış yeterince kan gidememekte ve empotans gelişmektedir. Ayak damarları öncelikle tıkanarak kangrene doğru gidiş vardır.
geçmiş olsun arkadaşım ben de aynı ağrıları çektim geçer diye önemsemedim gittiğim doktorlar da yönlendirmedi sonunda sol tarafım tutmaz olunca gittiğim üniversite hastanesinde tetkikler sonucunda nöropati olduğunu öğrendim. stres ve şekerden uzak durmaya çalışıyorum, ilaçlar da işe yaradı, çok olmasa bile iyiyim.
Geçmiş olsun, lakin çok korkulacak bir durum yok, diyet yapar ilaçlarınızı kullanırsanız, uzun yıllar sağlıkla yaşarsınız, 30 yaşından beri şeker hastasıyım, 71 yaşındayım, çok yersem dermansız oluyorum uykum çok oluyor, hemen diyet sonra hayata devam, dengeli yaşam için uyarıcıdır şeker hastalığı, söylenenlere uyarsanız çok sağlıklı yaşarsınız merak etmeyin, Allah adı bilinmeyen çaresiz hastalıklardan korusun, adı gibi şeker gibi hastalık, ama mutlaka kontrol altında olmalısınız, sağlıklı nice yıllar dilerim, karamsarlık, üzüntü arttırır, üzülmenize gerek yok, selam ve saygılarımla.
evet var dermansızlık bedenimde sızı ve uyuşukluk halsizlik gibi belirtileri var s ağ ayak parmaklarım sol kol dirseğimden parmaklarımda sızı var ilginize çok teşekkür ederim selam olsun şaaireme
evet var dermansızlık bedenimde sızı ve uyuşukluk halsizlik gibi belirtileri var s ağ ayak parmaklarım sol kol dirseğimden parmaklarımda sızı var ilginize çok teşekkür ederim selam olsun şaaireme
Cok buyuk gecmis olsun gunun birinde hayat denen seruven bizlere boyle sakasin yapacak,Allah yar ve yardimciniz olsun unutmayin ki seker aslinda herkesde olan bir sey yaslaninca yuze cikiyor kiminin fazla kimin az ,panik yapmayin positiv olumlu kalin stres etmeyin ,dertlerin baslangici stres ve uzuntudur unutmayin,herseye ragmen huzurlu olun eliniz kalbiniz duada olsun simdi,
Geçmiş olsun kendinizi bırakmayın hangimizde şeker yok ki yaşam güzeldir her olumsuzluğa rağmen inadına direnmek lazım tekrar geçmiş olsun diyorum selamlarımla
Geçmiş olsun! Şeker hastalığı uzun soluklu bir hastalık olduğu için ! Bir uzmana görünüp takip altına alınması gerekir, hamur işi tatlılardan kaçınılmalı. Bol su içilmesi her insan gerekli. Günde en az kırkbeş dakika yürünmesi iyi olur. Ve sabah kahvaltısında buğdağ ve kepek ekmeği tercih edilmeli Ve bir haşlama bir yumurta protein içerdiği için tok tutacaktır. Yeni başladı ise kontrol altına alınabir..
Geçmiş olsun diyerek geçmiş olmasını canı gönülden dilerim hocam, hastalıklar dertler bizim için ve şifasınıda verir güzel Allah'ım inş. Acil şifalar...
hocam çok geçmiş olsun acil şifalar dilerim bence bir diyabet dr gözükün onun tavsiyelerine aynen uygulayın ne olur kulaktan dolma tedavi yöntemlerini uygulamayın ilk önce şeker seviyenizi ölçer dr ona göre gerekirse insilün verir zeytin yaprağı falan aman hocam sakın her şeyi dr danışın benim hem annem hem ablam şeker hastası ablam bol bol yürüş yapıyor ve bol su içiyor ve her şeyi yiğiyor azar azar ve sık anneme dr insülün vermişti siz bilinçli tahsilli ve bir öğretmensiniz en iyisini dr giderek uygulayın saygılar
Öncelikle büyük geçmiş olsun üstadım. Şeker seviyesi ne derece yüksek? Şekeriniz yüksekse önce diabetologeye gitmeniz gerekir. Orada öncelikle kalp ve damarlara bakılması gerek. Nagihan şairemin dediği gibi, yürüyüşlere çıkmalısınız. On bin adım yani en az 9 km yürüyüş yaparak bu şekeri kontrol altına alabilirsiniz. Kepekli ekmek kullanın. Çünkü insulini yavaş yavaş çıkmasını sağlayıp, yavaş yavaş tekrar insulin seviyesini düştüğü için, şeker birden fırlayıp, çok çabuk inmiyor. Bu da ani açlık krizlerine girmenizi engelliyor. Bol sebze yemelisiniz. Günde meyve sadece bir tane elma mesela, muz tatlı olduğu için sadece yarım. Mümkün olduğunca ekşi meyve türü yemelisiniz. Meyve ve sebze yemeklerinizi öğlen yemeye dikkat edin. Akşam yediğiniz zaman karaçiğer alkole çevirdiği için, şeker seviyesi yükselir. Akşam yemeği olarak hafif kahvaltılık gibi şeyler yerseniz bünyeyi yormamış olursunuz. Ağır ve yağlı yemeklerden sakınmalısınız. Bol bol bitki çayı şekersiz ve su içmeyi ihmal etmeyin. Tekrar geçmiş olsun.
Degerli can dostu arkadaşım ALLAH,ım şifa versin illet bir hastalık hemen hemen herkeste var inşallah kısa zamanda sıhatınıza kavuşursunuz sizi devamlı aramızda görmek isteriz hakkımız can dostlara hellal olsun sevgi ve salamlarımı gönderiyorum
Çok geçmiş olsun dost kalem..Bence kendinize iyi gelen şeyleri yapın, stresten uzak durun çünkü her hastalğın başı üzüntü..Ve yediğinize ,içtiğinize dikkat edin birde ufak ufak eksersizler yapın mesela yürüyüş yorucu olmayan.. Tekrar güzel şiirlerinizle aramızda görmek dileğimle kendinize iyi bakın ,Allaha emanet olun... Rabbim bir an önce şifa versin inşaAllah...Dua'm ile hep...
hocam, çok geçmiş olsun. İnşallah en kısa sürede sağlığınıza kavuşur ve dönersiniz aramıza. dualarım sizinle değerli hocam. Allah'a emanet olun. selam ve dua ile.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.