Güneşin hiç batmadığı, o güzel
Aydınlık yüzünüz, yurdum olsun.
Gülüşünüz güneş misali, ısıtsın dünyamı.
Çağlayanların,şelalelerin sesine denk, şen
Kahkahalarınız bir ömür çınlasın kulaklarımda.
Sevda tohumlarını ektim,gönül bağ içlerinde,
Açsın diye güller, kavrulmuş toprağım
Susamışlığında sizden bereket diler.
Hayat gözlerinizden almışsa rengini
Bende pembenin tonlarında,kursam hayallerimi
Papatyaların beyaz ve masum saflığındaki
Bakışlarınızdan, mavinin derinliklerine
Dalar gibi,gözlerinizden dalsam içeri.
Öylesine hoş,rayihalar saçan nefesinizden
Bir soluk alsam ,tutunsam hayata süzülüp
Siyah perçemlerinizden,kirpiklerinizin ucunda.
Dudaklarınızdan dökülen her söz ,aşk pınarından
Akan ab-ı hayattır,bende kana kana içerim.
Siz hangi dala konarsanız,o dala göçerim.
Yolunuz her daim yolum olur,yeterki
Ellerimden tutun sımsıkı, sıratı bile geçerim...