2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma

Bu gece kadehler yansın, kavrulsun;
Damlası dermandır yere dökemem…
Baş bir yana gitsin gövde savrulsun;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Masaya bir büyük üç-beşte meze;
Garson balık var mı? Taze mi? Taze;
Bu akşam derdimiz epey geveze;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Dertalan şahlanır girdiği kanda;
Tarumar haldedir cananda, canda;
Gözlerin aklıma geldiği anda;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
İsteyen sevdanın derdine yansın;
İsteyen Rakı’da buzu kıskansın;
İsteyen “Ölüm var” diyene kansın;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Çektiğim eziyet, işkence değil;
Bu dil gönül dili Latince değil;
Yarın belki ama bu gece değil;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Derdimiz ihtiyar umutlar sabi;
Kim varsa söylenen türküye tabi;
Sonrası hep aynı “Öpücem abi”
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Ölüm bizi biz ölümü beklerken;
Şarkılara binbir elem eklerken
Gözyaşımı kör karanlık saklarken;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Derdini sevmeyen anlamaz bizi;
Keder çilingiri neş’e hırsızı;
Bitmez romanımdı o peri kızı;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Hancı yetmez ama hesabı getir;
Yürekte başlayan telaşı bitir;
Aklımız zil-zurna meçhule götür;
Sarhoşum hiç ayık kahrı çekemem…
Ali ALTINLI – 29.09.2016
Saat: 02:23
5.0
100% (3)