Şu aklıma yol veren gidişinmiş harbiden;
Celladını ararken sensizliğin sabahı…
Farkı yok ayrılığın şarjördeki mermiden;
Bana kalsın ne çıkar cinnetimin günahı;
Celladını ararken sensizliğin sabahı…

Mutluluk eksik olsun ne kederdir ne de gam;
Hep parçalı bulutlar gezerken gözlerimde…
Hayalimin peşinde gözü dönmüş intikam;
Tahammüle yer mi var nihayet sözlerimde;
Hep parçalı bulutlar gezerken gözlerimde…

Satırbaşı sessizlik sonrasında kıyamet;
Ruhum da bedenim de siyah deli gömleği…
Gündüzümde işkence gecelerim eziyet;
Paramparça hayatın çekilmeyen küreği;
Ruhum da bedenim de siyah deli gömleği…

Söylenmemiş sözlerin kayıtları tutulmaz;
Ölümdür, ayrılığın tek nüshalık kopyası…
Yokluğunun varlığı ne yapsan unutulmaz;
Böyledir çaresizin görülmeyen rüyası;
Ölümdür ayrılığın tek nüshalık kopyası…

Bilmez benim türküme ortak olan hüsranı…
Ne Leyla’nın Mecnun’u ne Aslı’nın Kerem’i;
Bir tabuta sığdırdım gözlerimde cihan’ı;
Halden bilmez bu yüzden mutluluğun dirhemi;
Ne Leyla’nın Mecnun’u ne Aslı’nın Kerem’i;

Hükmün başım üstüne kara kalem kırılsın;
Tamam de erteleyip bekletme infazımı…
Ne tabipler el atsın ne yaramız sarılsın;
Beklemesin kapılar bir ahbabın nazını;
Ne olur erteleyip bekletme infazımı…

Tükenmeyen çilenin madalyonu gülüşüm;
Geçmeyen günler olsun bana kalsın geceler;
Yüzümde tebessümdür türlü türlü ölüşüm;
Can verirken kalemin kalesinde heceler;
Geçmeyen günler olsun bana kalsın geceler…

Ali ALTINLI – 03.10.2016
Saat: 17:32