Birkaç gündür elime almamıştım şu mereti
Seni ne kadar özlediğimi yazmak istiyordum
Nasip işte:
Birkaç gün sonra gene buluştuk

Merhaba satırlar
Umarım bana darılmadınız
Şuna bak şuna cümleler gözyaşı döküyor
Neden ağlıyorsun dedim:
Bizi bırakıp gittiğini düşündük
Benle satırlar hep bunu tartışıyorduk
Satırlar bizim hayırsız bir daha geri dönmeyecek derken
Ben ise hep sana inanıyordum

O günü hatırlıyor musun?
Kalem ve kâğıdı almamak için eline
O sözcükleri havaya savurmuştun
Rüzgâr ise ayrı bir diyara sürüklemişti sözcükleri
Sözcükler ise tek tek bana çarparken
Kalem ise boynu bükük bekliyordu
O da bir içki alp masanın diğer tarafına gitmişti oysaki
İşte yani hüznünü anlatamıyorum der gibi sustu cümleler

Kaç gün önce ne hayaller kuruyordum
Acaba sözlü cümlelerle mi başlasam yoksa
Cümleleri bıraksam mı?
Sadece noktalamaları kullansam
Yüreğimdeki bu yangın diner mi?



En iyisi başlayım artık
Sevgimi şimdilerde karanlık bir kuyuya attım
Sevdiğim kadın var ya o işte yani sen
Nasıl anlarsan anla artık
Ne yapmaya çalışsam da şiirlerime giriyordu
Tam siliyorum o geliyor
Baksana bunu söylerken de şirret kadın
Satırların arasından sızdı cümlelere
Ne tuhaf bir duy be
Hemen cennete gönderiyorum
Ben size cehenneme gidiyorum
Öldürüyorum çarmaha çakıyorum onu
İğneli fıçıya atıyorum o kadını
Hala sırıta sırata dalga geçiyor benimle
Artık dokunamam sana bir türlü gitmiyorsun
Aklımı mı kaçırdım ne
Ölüp ölüp dirilme bu olsa gerek
Seni artık zamanda kaybedecem
İşte böyle yani
Ölmüşken canlanmak bu olsa gerek
Aramızda kalsın ama
Cehennem o kokuyor artık..

Her yeri nasılda işkâl ettin ama
Cümleler artık mutlu
Satırlar ise yalnızlıktan kurtulmanın sevinci var yüzlerinden
Cümleler ise alaylı alaylı artık tebessüm ediyor…
Serhat fidan