14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1778
Okunma
Kendimde yalnızım,
Ayrılıklarında çoğullaşan ruhum
Al beni kelimelerin solgun kalmış,
Güz mevsimine.
Yabanî bir ayrık otu gibi dokunduğumda yaprağına
Kamaşır duygularım,
Hırçınlaşan üç harfin kanatan yanında.
Dağlar ki sır tutar,
Sırların en gizlisi saklı.
Başındaki bulutların dumanı bundandır.
İncir ağacının yakıştığı gönül hanemde
Gözler,
Mermi gibi döner durur başucumda.
Yavaş yavaş sokarsın ayrılığın dozunu kanıma
Çırpınır dalgalar,
Çabasız kalan hayatların tavında
Peşinde koşmanın, aşk denildiği zamanda
Aşındırdığım yolların tozlarından bahsettim
Genzimi yakan
Dikenlerinden bahsettim yüreğimi yakan.
Oysa aşk bunların hiçbiri değildi.
Almadan vermek, sevmeden sevebilmekti.
Zihnimin entirikalarında düştüm cambaz gibi ipten.
Aşkın gülmeyen yüzünde,
Baktım hayata, seçtim karanlıklarını gecenin.
Ayrılığın hırçın atına binen senden hiç bahsetmeyeceğim.
Bahsetmeyeceğim, ayrılığın hırcın atına binen senden.
Gördüm aydınlığını gecenin.
Geceye şikayet düşmeyeceğim.
M.Ö/2008
kahramanmaraş