0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1637
Okunma

Billurdan bir ırmağın sükûtunda gizli naz
Alıp başını giden hangi Leyla zamansız
Sararır yere düşer gül dudaktaki niyaz
Ölüm kapıyı çalar duyan sanır ki ansız
Kısalan gün ucunda eylülün rengi veda
Gönüllerde burukluk ve dillerde elveda
Muhacir duyguların ucunda gül yaprağı
Süzülür bakışından gönle hüzün gidenin
Ağır ağır örülür ipekten veda ağı
Harflerin sinesinde sükut bürülü enin
Kısalan gün ucunda eylülün rengi veda
Gönüllerde burukluk ve dillerde elveda
Şadırvanlar şahittir azizliğine suyun
Dokunduğunda tene uhrevileşir zaman
Farkına varamayız cihandaki hay huyun
Melek kanatlarıyla yunur seher vakti an
Kısalan gün ucunda eylülün rengi veda
Gönüllerde burukluk ve dillerde elveda
Sızı boyar doğayı hazan ondan bilinir
Eylül solan hayalin suya akseden resmi
Bu demde hüzün ancak hüzün ile silinir
Yazılır su üstüne yârin efsane ismi
Kısalan gün ucunda eylülün rengi veda
Gönüllerde burukluk ve dillerde elveda
Dudaktaki tebessüm aynada donar kalır
Sönükleşir anılar titreyen bakışlarda
Sinemizdeki hüznü hüznün sahibi alır
Baharı yaşarız biz dondurucu kışlarda
Kısalan gün ucunda eylülün rengi veda
Gönüllerde burukluk ve dillerde elveda
Ankara,09.09.2016 İbrahim KİLİK
5.0
100% (2)