2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3799
Okunma

eylül, sarıl bana sımsıkı kollarına al
her sevginin baharında gri fırtınalar var
titriyorum yavaştan, rüzgar getirir kokunu
eylül, sen hep mısralarda hüzünlerle kal
sarılıyorum umuduma gözlerimde nem
hep ağlamaklı haldeyim, hüzün, ötesi ve ben
günüm geçer sessizce, içime yağmakla meşgulüm
sanki toprak kokusuyla özdeşleşti çehrem
aslında seviyorum ruhen hüznümü
bir dolu dünyam var sakin ve sessiz
atıyorum kendimi derinden denizlere
çıktığım her yolculukta sular esrarengiz
sana hep hüznü yüklerler, bense uzaklardan bakış
tesellim, seni andıkça ne matemim kaldı ne de kış
mevsimlerde sever, hissetmezse kımıldamaz yaprak
eylül sancısı, döküleni toplar ve yaslar bağrına kara toprak...
içtenlikli bir gözyaşı, patlayan bir volkandan
bin kat daha tesirlidir, hep derinlerden gelir.
ya dinmeyen acılar var, kanayan bir yaradan
kalbe saplanan zehirli bir oktur, ızdırap verir.
insanları tanımak isterdim mevsimler gibi,
iyi günde de kötü günde de yeşerse umutlar
toprak vazgeçmemiş sevdasından kanat takmış semaya
gökyüzü kalkandı toprağa ve sanki kucaklaşmış bulutlar
hissiyattır pişer yüreğinde olgunlaşır nağmeler
hissedilirse akseder güzellikler damarlarda kan gibi
yürek kanar, gözler cengaver, kıpır kıpır sahneler
cevvalleşir sığmaz bendine, kördüğüm olur ağ gibi
bir parmak dahi olsa hissettir mutlaka sevgini
sevdasız bir insanın ömrü, solmuş bir gül gibidir
gökyüzüne bakan güller duadan alırmış rengini
çileyi yudumlayan bir aşk, inan bir ömre bedeldir
istisnasız sevgimizi verdik, gece gündüz karşılıksız
sevgi hissetmektir gönülden, bir beklenti olamaz bizde
ne derin bir yaradır bu, rüyada bile kesmedi hız
bu bizim içimizden gelenlerdir, riya yoktur kalbimizde
dil sevgisiz olsaydı ne söz taşırdı yürekten
ne de içeriden gelenleri anlatırdı rahatlıkla
üşüyen bir kalp varsa, sor kendine yürekten
eylül/ mesafeleri uzaklaştıran dildir, yazılanları hatırla
yusuf erdoğan
5.0
100% (1)