Ufukta aşikâr Hak’kın gazabı Yüreğin korkuyla dolsun Savcı Bey Var olsun içinde onun azabı Kara benzin atsın solsun Savcı Bey
Gazeteler ölüm ilanı versin İmamlar susmasın selanı versin Nedeyim ki Allah belanı versin Mazlumlar hakkını alsın Savcı Bey
Mahşer yeri ulu divan kurulsun Secdesiz alnına hesap sorulsun Takati kalmasın dilin yorulsun Ellerin saçını yolsun Savcı Bey
Bostan korkuluğu biter önemin Gün gelir kapanır kapris dönemin Günahına girdin onca senemin Üstüne vebalim kalsın Savcı Bey
TUTKUN DURUKAN
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yeni okudum bedduanızı. Kurmaca olduğunu sanıyorum içeriğinin genelde yorumlar da o yönde. Lakin Ahlaz rumuzu ile yorum yapan '...ki içeriğin kurgu olmadığını ben çok iyi biliyorum..' şeklinde yazınca mütereddite düştüm. Eğer ki; bu şiirin içeriği bir kurmaca değil ise ve herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti Savcı'sına istinaden yazılmış ise.... vuku bulmuş bir suç var mı diye inceleyeceğim. Eski bir savcı olarak bu şiiri kaleme alan ve umuma arzeden eser sahibinden bir cevap bekliyorum. Saygılarımla Bülent ERŞAN.
Adalete bu sitem niye anlamadım. Hakkı hukuku koruyan uygulayan savcımıza revamıdır yazdıkların Hukukumuz olmasa nice olur halimiz Sonsuza değin yaşasın hukukla yaşasın milletimiz.
Üstadım her nekadar şiirinizin ana temasındaki düşüncenize katılmıyor olsamda kaleminizin gücüne,cesaretinize ve yüreğinizdeki ateşe hayran kaldım. Saygılarımla,
Hece üç bin yıllık gelenegimizi pek az değişikliklerle günümüze kadar,her türlü engele rağmen taşınmıştır.
Divan şiirinin yoluna girdiğimizde , medreseli aydınlarımız kökenimizde var olan öz değerlerimize hor bakma eğilimi sebebiyle heceyi Yesevi,Yunus,Hacı Bayram,Hacı Bektaşı Veli'ye rağmen göz ardı ettiler. Saraylı bir salon edebiyatı oluşturan divan şairleri halk ve tekke şairlerimizin bu tip şiirlerini sıradan insanların ırlamaları gibi değerlendirip küçük gördüler.
1911 DEN SONRA yeniden revaç bulan hece günümüzde hem halk şairlerimizin hemde Bahaeddin Karakoç,Cemal SAFİ gibi kalem erbablarının çabasıyla en güzel örneklerini vermeyi sürdürmektedir.
T.Durukan bu üstatların izinden giden oldukça başarılı bir şairimiz.Şiirinde teknik olrak şu kusur var denilemez.Üstelik bu iki üstadın rahında oldukça başarılı bir ahenk ustası olduğunu her şiirinde belli etmektedir.
Buna rağmen heceyle yazan tüm şairlerin ortak bir kaderi vardır. Emeklerinin gerekli rağbeti görememesi. Peki hececiler neden rağbet görmezler.
Hecenin handikapı asırlardır aşağı yukarı hep aynı konular etrafında dolaşması ve artık ezber ol muş bir söylem modelinin dışına çıkamamasıdır.
Bu alışkanlık hecenin halk şiirinin kültürel yapısı ve çoğunlukla kırsal kesimin dar muhayyile kalıplarında haps olarak ancak bu dar alemin kıstlı imgelerine sıkışmasıdır.
Heceye yeni bir söylem şekli ve imgesel monteler olmazsa itibarını şahlandıramayacaktır düşüncesindeyim.
İşte şairimizin gerekli itibarı göremeyiş sebebi de bunlardır.
Bakış acımız değişmeli veya değiştirilebilmelidir.
Beddua benim hayat felsefemde asla yer almaz ama bu şiiri okuyunca çekilen bir hayat dramının altında yatan bir haksızlık ve heba olmuş zaman ve bunun asla telafisi mümkün değil o yıllar bir daha geriye gelmesi mümkün mü kimbilir haksılığa uğrayarak ömrü mabus damlarında çürüyen kaç kişi var bilemeyiz ki adalete güvencimiz inancımız sonsuz ama bazende kendilerini yeterince savunamayıp haksızlığa uğrayanlar vardır bunu ancak yaşayanlar bilir.
Allah cümelimizin yardımcısı olsun bizi haksızlıklardan korusun selamlarımla
Savcılarda yanılırlar... hakimlerde... Ve bu yanılgının cezasını da suçsuz günahsızlar çeker... Taki suçlu diye hapishanelerde ömrü çürüyen insanın suçsuz olduğu anlaşılana kadar... Bu şiirde böyle suçsuz yere acı çekenlerin feryadı... Feryattan öte bedduası... Ağır bir beddua ama... Hem de çok..
Bu sen değilsindir Tutkun Kardeşim Seni tanıyorum. Hiç de mahpuslarda yatan birine benzemiyorsun:) Olsa olsa birini böylesi haksız yere acı çekmesine ve buna sebep olan savcının haksızlığına karşı yazmışsındır...
Usta kalemine sevda şiirleri yazmak yakışıyor da... lakin beddua da fena olmamış:)
ne beddua ama . ben çok kızsamda ALLAH a havale ediyorum en büyük adlet sahibi O bizi bizden iyibliyor.açık gizli herşeyimizi bilen O.ağlatan ağlar. hak yiyenin hakkı yenir.aldatan aldanır.kötülük eden kötülük bulur vs.işte böyle saygılar efendim..
Adaletle hüküm veren hakim ve savcılar istiyoruz onlar adalet makamıdır ve işleri çok ağırdır siyasetten uzak inaçlı ve imanlı kişiler olmalılardır diye düşünüyorum çünkü her makamın bir üst makamı vardır ki yarın hesapgününde hiç bir şey fayda etmeyecektir orada onların yerinde olmak istemezdim helede keyfi kararlar alanların yerinde dilinize sağlık
sevgili Tutkun ; şiir tekniği olarak tek kelime yorum adı altında bir şey yazamam usta olan sensin ki harikasın.Tebrikler...
lakinnnn, şimdi ben fikrimi yazmazsam çatlarım :-) evet çatlarım
bu derece beddua :-( tüylerim ürperdi ve okuyanların hepsinin farklı anlam çıkardığı ortada ki içeriğin kurgu olmadığını ben çok iyi biliyorum Kul hakkı en ağır suçlardandır, adalet er geç tecelli edecektir...eder.bu yaşanmış ve görülmüştür. beddua etmemek lazım .döner dolaşır bizi bulur. Allah büyük.Zaman en güzel ilaç.yaşayıp göreceğiz ne olacağını her şeyin hayırlısı olsun.hiç bir olay bitmez kapandı denilen yaralar en umulmaz acılara garktır.asla kapanmaz.aldanma görünen kısmına aldatır. evet evet şair! evet şair hissettiğini usulünce yazmalı acıyı haksızlığı ne varsa önümüzde ardımızda hece hece dize dize bahar çağlayanları gibi yaprakları gürleterek sonbahar yağmurları gibi ortalığı temizliyerek
"Günahına girdin onca senemin Üstüne vebalim kalsın savcı bey."
Uzun bir aradan sonra sizi aramızda hissetmek çok güzel değerli şair.
Şiiri teknik olarak mükemmel bulmak hiç sürpriz değil. Tutkun Durukan imzalı bir şiirin tekniği tartışmasız mükemmeldir her zaman.
İçerik bu defa biraz şaşırttı beni. Şair dört dörtlük bir beddua şiiri yazmış. Hem de ne beddua... İnsan okurken bile ürperiyor. Fakat şiirin son iki dizesine bakınca, ortada haksız yere yılları heba olmuş bir insanın, bu büyük haksızlığa isyanı var ki, o zaman içeriği anlamak mümkün oluyor. Kul hakkının önemini düşünürsek, böyle bir kul hakkının zaten altından kalkmak çok zor.
Şiirin kurgu olduğunu sanıyorum. Kurgu bir şiiri bu kadar etkili yazabilmek ustalık istiyor.
Değerli şair, candan kutluyorum usta işi bu şiir için.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.