23
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
1634
Okunma


Mehtâba karşı siyah bir hercai menekşe
Taç yaprağı üstünde yıldızlar devran eder.
Gecenin nemi çökmüş, gök yüzünde pür neş’e
Aslı suya yansımış, Kerem’le seyran eder.
Aya gölge etmesi, dünyanın eski huyu
Kızışır Yusuf için Yusuf’a türlü kuyu
Yedi yıllık tevatür, içene kevser suyu
Mısıra sultan olan, yılları bir an eder.
Mühlet denilen köprü, yıkılır geçildikçe
Yâr yüzüne tül çeker, cemâli seçildikçe
Aşk şarabı doyurmaz, yandırır içildikçe
O Leylâ’nın elinden Mecnûn’u vîran eder.
Muştulanan her belâ, kutlu doğum sancısı
Coşturur eşiğinde makberimin hancısı
Aynaların sırrında aynının yabancısı
Arzu’ya mihrâbım der, Kamber’i hayran eder.
Güneşten bir hâredir, yansır toprak üstünde
Dağlar pâre pâredir, başım kopar büstünde
Dumansız ateşim der, sen de bana üstün de..!
Kavurur şu gül’zârı, Uraz’a nîran eder...
Erol URAZ 14.06.2016 Kırklareli
5.0
100% (33)