İlk ve son kez bir şey istiyorum senden
Başım gözüm üstüne demeden önce dinle
ben sonbaharım
adım eylül
sevinçlerimi bahşettiğim yaz güneşi yüzlerden sonra
savrulur yapraklarım iş başa düşünce


Tükeniyorum sevgili
çepeçevre bir boşlukta
ve
başlı başına kapanmayan hüzünlerin girdabında


Dile kolay, kaç yaş aldı bu aşk
sadece içime senin sızdığın
ritmi bozulmayan bizli günler devşirdik yarınlara
Kaldı ki
Ne çok yalnızdı ismim senden öncesi
Bir hoşça kalla helâlleşip
çoktan yolculamıştım aşkı epey zamandır


Bir bilebilsen
ne çok sevmişim seni ne çok
kıyametim kıyama dururken
kendimi senden mahrum edecek
ölümcül ayrılığa bile baş eğmişim


Susturma dilimi
gizleme gözlerini buğulu bulutlar ardına
titremesin dudakların
uzun uzun bakma buz tutmuş gözlerime


Aklımın uç noktalarına not ettiğim,
kalemsiz şiirlerimi heybeme alıp
gördüğüm her sarıya ismini iliştirerek
gitmeliyim
kapısı bana açık, sana kapalı adresi meçhule


Şimdi
gözünü kırpmadan
tek sıkımlık mermi olmalı sözlerin
Öyle ki
gök sarsıla sarsıla ağlamalı yüzümde
yıldırımlar düşmeli gözlerimden gözlerine
ama yinede seni sevmeliyim çam sakızı çoban armağanı
hatta
serin, yarı gölgeli bir veda olmalı sevişmemiz

Artık
Ayrılık zamanı diğer yarım, yarınım
en son koklayarak sarıldığım boynuna
gölgesini bırakıyorum dudaklarımın
döneceğim güne kadar yara izi gibi kalıcı
eksiltmeden sevip sevildikçe
meyveye duran çiçek kadar taze beklemelisin beni

Çünkü .... .........



Dilek USTA