0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
648
Okunma
Tahammülü kalmamış şehr-i insanın
Ağustos böceklerine
Duydum gürültüsünden muzdaripmiş
Onlarca yıl toprağın altında güneşe
Çıkmayı hayal etmiş ağustos böceğinin
Sevincini hazmedememiş hazımsız
Şehr-i insan..
Tanrı, bir ayı kutsamaya karar vermiş
Günlerden bir gün ama bundan
Şehr-i insanın haberi olmamış
Süt gibi incir vermiş, bal gibi kavun
Üzümün suyunu bile günah saymış
Şehr-i insan..
Ben mi ?
Ben köylü olmamla hep gurur duydum
Ben Sinopum, Karsım, Elazığım
Ben Anadoluyum..
Kaderim öyle yazılmış
Bir pazar sabahı, gün yeni doğarken
Ağustos’ta doğmuşum
Bir ağustos böceği gibi, gün kızıla dönmüşken
Ağustos’ta ölmek umudum..
5.0
100% (3)