1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1287
Okunma
Bakıyorken uzaklara, ufkun ta ötelerine
Duyar gibi oluyorum halay ve zılgıt seslerini de
Bir başka türlü burada armoniler; ağıtlar, türküler,deyişler,…
Yazıldığı gibi değil, bambaşkadır gözlemlenenler
İçim bir tuhaf oluyor, tutamıyorum kendimi nedense
Her köyü, kasabası,beldesi ayrı bir sevgi doğuruyor bende,
Memleket doğuyor içimde, memleket oluyor bakışlarım
Bir yandan ürperiyorum âdeta, öte yanımsa coşkulu
Beni benden ediyor, diyâr diyâr savuruyor bu sevgi
Anlıyorum; memleket, ses veriyor kulak verene
Çağırıyor bizi kendince; kırı, bayırı,yükseği ve enginiyle.
Ey vatanım, söyle seni nasıl anlatayım?
Hudutlar boyu dalgalanan şanlı bayrağının hayranı,
Demokrasi uğruna sere düşen bir başın kurbanı,
Hürriyet aşkına akan asil kanın, yaralanan bedenin aşığı
Bal dökülen dillerde de vatan, millet, bayrak ülküsüyüm.
Var mıdır böyle bir sevgi, benlikleri eriten?
Farklılıklara rağmen, zıtlıkları da kendinde zenginleştiren
Dondurucu ayazı, boranı ve karında çileyken,
Kumsalında ve kışın orta yerinde serinleten
Dört mevsimi de aynı anda kendinde barındıran
Ve belki de bu yüzden sevgisi içimizde âbideşelen!
Aynı tebessümlü bakışlardır, aynı çalışkan eller,
Aynı kuş cıvıltısıdır, aynı yağmurun sesi
Değişmiş olsa da dağın, yaylanın, ovanın rengi
Ve farklılıklar gösterse de yemesi, içmesiyle,…
Aynı vefâlı duyguların, aynı hasret ve beklentilerin
Ortak sevinç ve kederlerin adresidir memleket.
Kırılsa bir ağacın dalı uzakta, çok uzaklarda
Ansızın kuzeyde açsa güneş, içleri ısıtırken
Bir yandan kara bulutlar sarsa da alabildiğine göğü, koyu griden
Sanki bizim bahçede kırılmıştır dal, bizim gözümüze de inmiştir perde…
Düşen çocuk ağlarken aynı bahçede, duyulur sesi ta ötelerde.
Açan da bizim güneşimizdir o,
Kapanan havasıyla da bizim gökyüzü…
Göbek bağı ile bağlıyızdır fark etmesek de
Medyada dillendirilen bir müjdeli haberde
Aynı coşkuyla, topyekün kilitlenmişizdir
Haber ister doğudan gelsin, ister batıdan
Sevinecek bir şey varsa seviniriz; en kuzeyden ve güneyden
Memleket türküleri düşer birden dillerimizden.
Başka şeye benzemez, bizde asla tükenmez,
Kundaktan kefene değin bizi kuşatır, terk etmez,
Alında, kırmızısında bayrağın gönderinde
Şairin mısralarında, aşığınsa telinde
Bindallıların oyasında, cepkeninde efenin
Memleket sanat sanat kokar sinelerimizde.
Gülü sevmeli, dikenine katlanarak
Çocuğu sevmeli içten, büyüyüp adam olacak
İşlemeli toprağı, yoksa çorak kalacak
Vermeli sevgisini canım memleketin,
Vatan diye haykıracak bu nesillere
Her karış toprağında sevgi ekmeli,
Nefretleri, öfkeleri, kötünün tüm silsilesini
Atmalı içimizden tek tek, olmalı tek yürek
İşte, o zaman memleket âtiye yükselecek.
Davulun tokmağında, sazın tezenesindeki uyumsun
Binbir rekte açan bir gül, gözümüzdeki nursun
Cömertlikte sınırları aşmış, ulvi bir yurtsun
Hem gözümüzde, hem gönlümüzdesin, teksin
Seni anlatmaya yetmiyor kelimelerim, sen ki memleketimsin.
Yaşınız ister yedi, isterse yetmiş olsun
Çocukça bir sevgi dolar içinize ansızın
Toprağı yarıp, kabına sığmayan pınarlar gibi
Başdöndürücü, teselli edici, huzur verici
Gam, keder giderici bu mekânsal sevinci
Tutamazsınız kendinizi inanın, bu sevgi başka sevgi
Güneşte da kalsa biri, yalınayak da olsa
Yürüdüğü, gezdiği, gönlünü esir ettiği
Benliğinden sıyrılıp, tekrar kendine döndüğü
Her şafakta yeniden doğmuşçasına umutla,
Selâmların en güzelleriyle günün türlü vaktinde
İnsanı, insana ısındıran da o, memleket sevgisi.
Kurun salıncakları kurun, ardıçların iri dallarına
Salınarak yürüyün bir yalınayak, şu güzelim kumsalda
Yolunun asfaltında, yahut tozlu toprağında.
Dinleyin hele bir, kulak kesilin ki size ne diyor?
Tarihten esintiler şimdi size ninni gibi geliyor.
Memleket kokuyor zaman, mekân, tarih,… memleket.
Türkülerde de hep o aynı nakarat,
Memleket havaları çalıyor gizlice yüreklerde,
İçimiz bir başka oluyor, her memleket denişinde.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (1)