20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1286
Okunma

buz tutan elleri çözülmez zamanın
çözülmez göz çanağına oturan kan
sessizce gidişinin ardında kalan
inceldiği yerden kırıldı aşk
kemirdi gecenin tenini
ayrılığın dişleri
susuşlara asıldı kimsesiz düşler
gün ışığı girmeyen
yüreğin odasına
diz çöktü yorgun mısralar
-bilirim hangi anılara takılmıştır usun
bilirim hala yanmaktadır puslu fanusun-
hıçkırıkları duyulur sözcüklerin
sızar kırık pencereden
kentin ıssız sokaklarına
yusufçuk gözüyle bakarım
karanlıklarda kalan
yitik anılarıma
tedirgin adımlarla voltalarken geceyi
yalnızlığın kuytusunda efkar artığı topluyorum
hüzzam emziriyor nağmeler
anason kokularının koynunda
çaresiz
umarsız
gecenin sağır kulağına haykırıyorum
ser verip
bende unuttuğun seni vermeyeceğim asla…
AA