Her taraf Suriyeli, etrafım dolu bela,
Dil bilmeyen çocuklar her durakta dilenir.
Gözlerindeki umut, bakışındaki cila
Tüm hırsıyla iştahı ekmeğime bilenir.
Kıt-kanaat yaşarım bir aylık bütçem yama
Bebeğime bulamam doyurmak için mama
Çalışan hor görülür şimdi rağbet yatana
Benim canım fedadır bu mukaddes vatana!

Ölmekse ölen benim, şehâdeti içen de
Tutulan yastan sonra ahvalim unutulur.
Masumiyet taşımak bu sıkıntılı günde
Zamanın kucağında acımadan yutulur.
Dertten canım yanarken, gümdemim türlü furya
Bayrağım dalgalansın, diğerleri fasarya.
Karşı dururum elbet milletime çatana
Benim canım fedadır bu mukaddes vatana!

Ermeni şudur-budur, verince desteğini
Baksana Apo iti İmralı’da kudurur.
Feto tezgah kurarken koparıp kösteğini
Ülkemin afakına türlü dertler savurur.
Şimdi birlik zamanı, sağlamca olup direk
Düşmanımız bükemez olursak çelik bilek.
Selam olsun burcumda al bayrağı tutana
Benim canım fedadır bu mukaddes vatana!

Dar gelir bana dünya, daralttıkça kabımı
İşveli bakışıyla büyülüyor hürriyet.
Gözümü yakar durur Pensilvanya sabunu
Boğulsun köpüğünde asileşen zürriyet.
Yeter be Amerika, geçirip de tasmayı!
Çıkarıp atmalısın, bağrındaki yosmayı
İtibar edilmesin çamurlara batana
Benim canım fedadır bu mukaddes vatana!

İsmail Süklüm

21 Temmuz 2016
KASTAMONU