Sevdamın iftarı aşkın sahuru;
Bakarken yandığım ocak gözlerin…
Ne zaman uykuya dalmaya kalksam;
Zamanlı – zamansız kaçak gözlerin…

Her gece düşümü yargısız vuran;
Kelama düşmeden halimi soran;
Kirpikler hançerin saplanıp duran…
Gönül kasabında bıçak gözlerin…

Sabahtan akşama aklıma düşen;
Deli poyraz olup başımda esen;
Bir söze otuz gün darılıp küsen;
Girmeye korktuğum sokak gözlerin…

Merhamet yoksunu yirmidört saat;
Bu nasıl işçilik bu nasıl sanat;
Yalnızca bir bakış ömürlük vaat;
Üstüme aldığım burak gözlerin…

Top yekün hışımla saldırmalıyım;
Gönül sancağını aldırmalıyım;
Besmele çekerek kaldırmalıyım;
Hayal gelinime duvak gözlerin…

Nazlanma evet de gülüver artık;
Çağrımı duyunca geliver artık;
Yeter de elinle siliver artık;
Medet yağmuruna yanak gözlerin…

Yürek tuvaline çizdiğim resim;
Aklımı fikrimi del eden isim;
Bin ordu yuvası hep kısım kısım;
Mavzerle donanmış dudak gözlerin…

Ali ALTINLI – 10.07.2016
Saat: 16:05