23
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
814
Okunma
Kırağı çalan her şarkıda
Kaybolduğum her dönemeçte
Ve gözümden sakınırken seni…
Varlığımdan ötesin, varlıksızlığımda tümlenen benliğim;
Yine seninle, sadece nefesinle;
Ellerimi sakın bırakma anne.
Ayrıntılardan ayrıldıkça ve açıldıkça
Enginliklerin minvalinde bir kum zerresi…
Hicap yüklüyüm ezelden,
Nifak sokan gölgelerden yana tüm derdim:
Sakil öfkemde saklı beyanatı yüreğin:
Kıblem ve sağım solum nasıl da
Rahvan bir tedirginliğe meylediyor:
Rahman’dan ayrı düşemem
Düşsem de gözlerden;
Dinginliğime rest çekemem epeydir.
Hezeyanı kayıp bir yörünge şu benlik:
Ayracından yüksündükçe
Nükseden ayan beyan bir yalnızlık.
Kalabalığın hiddetinden uzak olabilsem keşke,
Kuytu gecelerde rahmeti yüklenmekten gayrı
Ne dilerim?
Ne dilerim sevginin mağlup gelmediği
Bir pervasızlıkla sıdkı sıyrılmış evrenin
Kayıp boyutu,
Boyutsuzluğumdan belli tüm çekincem,
Sarmalında ömrün,
Dilimde tek lehçe:
İç güveysinden hallice,
Demekle eş değer,
Kaybolmaktan yana olmasa da kaygım,
Bulamadığım tesellisi anne yüreğinin;
Gök gözlü meleğimden yüreğime düşen…
Sığıntı sığlıklarda;
Göreceli sevdalar:
Yanılgı hem de her daim,
Sanrılarla kuşanmış yeryüzü:
Tilkilerin isyanı devrik yüzlerde
Hanidir maskelenmiş kayıp izleklerde
Adı sanı noksan rotasız bir mağlubiyet,
Yüreğin sakıncalı ihlalinden bu yana,
Yüz sürmeye ne gerek?
Densizliğin hırçın telaşı:
Rast gele, deyip de başlamak sıfır noktasından,
Tümden gelen bir serzenişi yüklenip de
Meyletmek en dar açıda:
Üçgen çeperi yüreğin,
İnadı inat gölgelerden medet umduğum:
Asilim, asalım hatta asılsız.
Yanlışım, yalnızım, yansızım
En az meleklerin saf tuttuğu iki omzum kadar üstelik.
Kerrat cetvelinden çıkardığım hangi sayıysa
Ve hangi asılsız, pervasız öngörüde koşullandığım
O titrek ve ürkek sessizlik ise:
Saydım sayalı eksik çıkan,
Çaldım çalalı aslı astarı olmayan
Mağlup bir notayım:
Gamsız ve duraksız…
Keşke ah, keşke yüklenmesem ben de gamları,
Yüksünmesem kendimden
Ve soyutlanan benliğimden arda kalan…
En nazenin kelime: Anne;
Sanrısız ve asil bir tekerleme;
Niyazım tek tetikleyicisi yüreğin,
Kıymete binen o tasavvur yine sevgiden yana dopdolu:
Gönül gözümden yansıyan bir badireye rast gelmişliğim;
Hem de çalıp söylediğim en güzel ninni:
Sıcacık koynunda tüm biçareliğimi unuttuğum
Tek lehçe.
Sakıncalarını yonttukça evrenin
En haz ettiğim kayıp gölgem.
Solumda taşıdıkça
Ve soludukça sevgiyi;
Kıblede tavaf ettiğim sarmalında tek hutbe.
Sessizliğimin beyanatı yine Yaradan’ın gözünde:
Doyamadığım nasıl bir sevdaysa,
Yüreğin ikrarı yine o soluk izlek gözlerimde yaşattığım
Ve yaşamaya doyamadığım
Yaşadıkça yüklendiğim şükrü
Sığdıramazken yere göğe.
5.0
100% (31)