Kabak tepe dediğimiz tepe yol olmuş,
Rüzgar gülü öbek öbek konulmuş.
Kurtlar kuşlar doğal hayat yok olmuş,
Ormanı, çalısı, yokuşu nerde?

Gatın dere dolmuş, sular kurumuş,
Gurduşun tarlası fabrika olmuş,
Uyuz itler ölmüş, tilki kaybolmuş,
Çobanlar yok olmuş davarlar nerde?

Döşemeye döşemişler çakılı,
Eski ustaların bilgin akılı,
Köyden insan kaçmış, şehir kakılı,
Tılın Ahmet hani, eşeği nerde?

Palanlıdan yukarı rüzgar gülleri,
Ormanı yok etmiş gavur dölleri,
Sarıçınar deresinin küçük gölleri,
Tekeli Haci’nin tarlası nerde?

Gammının İbrahim iskife söver,
Tarladan geçeni tutarsa döver,
Buradan ne yolcu ne kervan döner,
Murtçukuru Sarıçınar yolları nerde?

Yelli kenar yelinden kalmamış eser,
Rüzgarı çekilmiş yüksekten eser,
Zeytinliğe açkıyı, örtüyü bir ser,
Çete Mehmet dedem kendisi nerde?

Fond Memet korkutur eli değnekli,
Hönt! Diye bağırır eli kötekli,
Bahçenin etrafı iri köpekli,
Ali Haytaların Mustafa nerde?

Onun gibi uzun vallahi yoktur,
Garez Recep derler anısı çoktur,
Güttüğü davarın sayısı yoktur,
Kim bilir acep şu anda nerde?

Yukarı Şenbük’ün yolu dolaşık,
Eli kulağında gelir bir aşık,
Her gönüle gönderirdi bir aşşık,
Aşık Şerif nicoldu, şiiri nerde?

Gübüt Hösün fakire yardımı sever,
Gülünce göbeği masaya değer,
Fakirin dostudur vermeyi sever,
Emonun Mavlüd’ün sofrası nerde?

Atıyla geçer köy meydanından,
Takılsan almaz, sözden şakadan,
Kimseyi geçirmez kıraç tarladan,
Goca Duran hani, hayması nerde?

Aydınların düzüne kurardı bağdaş,
Oradan bağırırdı Allaah gardaş,
Sarı öküzü kendine olurdu yoldaş,
Uzanbacakların Dede’si nerde?

Davarı sürerdi Şenbük çayına,
Baaa bak! Derdi sağına soluna,
Sohbeti kırardı enine boyuna,
Gammıların lop Kadir nicoldu nerde?

Mığrıbı’dan öte yaya yol olur,
Atının seyreği tozdan gül olur,
Namazda secdede ruhu şad olur,
Uzunbacak İbrahim dedemiz nerde?

Devamlı zikiri çeker dilinde,
Sımsıkı tutar tesbih elinde,
Sarmış dolamış kuşak belinde,
Gammıların Hacı Hakkı’sı nerde?

Tahrayı zeytine vur kırasıca,
Bağırdıkça derki çer vurasıca,
Dert bunlar dert der duyasıca,
Duran’ın Ali’si acaba nerde?

Goca memmet serince sedirde yatar,
Elinde bastonu sımsıkı tutar.
Her gün camiyi beş defa tur atar,
Sarı Dede acep nicoldu nerde?

Mezarlığın içinden gelir geçerim,
O matem havasını solur içerim,
Ben geldim ey gubur esselam derim,
Anam-Babam köylüm ölmüşler nerde?

Boynunda kravat eksik olmazdı..
Belinde kemeri sıksa tutmazdı,
Davul zom deyince biran durmazdı,
Dügünlerin gülü özdenim nerde? (Ali Gülmez)

Ali göcer emmi gırmiş satardı,
Horuz tillozu gudamaya katardı,
Cefcik Mahmut emmi sinidom oynardı,
Zükür Bostan Emmim kivremde nerde?(Ali Gülmez)

Mustafa KURT-02.07.2016